30 Aralık 2005 Cuma

Taşındım

Sunucu problemleri beni canımdan bezdirdi. Pek çok kişinin yaptığı gibi ben de buraya taşıdım günlüğümü. Yarın sabaha kadar taşınmış olurum diye tahmin ediyorum (öğlen başladım hala bitiremedim ;))

Çok fazla günlük yazmamış olsam da 90 günlük kayıdını taşımak oldukça vakit alacak herhalde. Şimdilik sadece kendi yazdıklarımı taşıyorum. Hafta içinde de yorumları taşıyacağım (~80), kaybolan birşey olmayacak yani. Taşınma bitene kadar yorumlar kapalı olacak, anlayışınız için teşekkürler.

efsane yeniden

Kai Geek takma adını kullanan şahsın meşhur Özgür Karataş olduğunu bildiği halde bana söylemeyen arkadaşlarıma teessüf ediyorum.

Ben kendisini bu epostası ile hatırlıyorum. private sozlukte guru yu taklit eden insan olarak ek$i sozlukte yeri olan birisidir. Biraz uzun ama tadından yenmez bu mesajı alıntılıyorum (olduğu gibi kopyaladığımdan yazım hatalarının kusuruna bakmayın):
Degerli linux kullanicilari ve kullanicilara ve de linuxe emek veren
arkadaslar;
Bir suredir takip eden olaylari inceledim ve grup icine izninizle mail
atmayi uygun gordum. Konu sudur ki, mail basliginda gordugunuz gibi adim
"Ozgur KARATAS" olmaktadir ve internet uzerindeki pek cok faal
platformlarda benimle ayni ismi tasiyarak insanlari kandiran taklitci
bunyelerden bir suredir haberdarim. Konu ile ilgili olarak; takdir
edersiniz ki, kolaymail.com (emt-net) bunyesinde calistigim ve son
olarak adanete link attigimdan ve de tum sirketin kapanmasindan sonra
net ile baglantimi kesmistim. Uzun bir sure faal ortamlara
katilmamaktaydim. Bu 2 yila denk gelen zaman icerisinde, adi Ozgur
KARATAS (tam emin degilim) olan bir arkadasimiz oncelikle irc
serverlarda, sonrasinda serverlarin onu yittigi ortamlarda (forum,
sozluk ve hatta mailing list) boy gostermeye baslamistir. Zaman
icerisinde ortamlarda "Guru" nickini almis ve gecmiste "Guru" nickini
kullanan kisilerin ise unvanini kullanmistir. Sahis, olaylara baktigim
kadari ile; koc.net'ten taninan Ozgur Cengiz Demir (OCD)'in ismini
kullanmis (ne de olsa nette yok diyerekten), Ozgur bey ile
karsilastiginda ise "ben private sozlukteki guru, yani ozgur karatas'im"
demistir. Olayin gelismesine bakacak olursak, private sozluk catisi
altinda guru nickini kullanan kisi benimdir ve koc.net admini guru'nun
varligini bilmekle birlikte, net uzerinden kendisini tanimaktayimdir.
Ayni taklitci sahis, bunlarla da yetinmemis, kendisine iyilik
yapildigindan, taklit ettigi kisilerin calistigi yerlerde calistigini ve
hatta dostlarini tanidigini bastira bastira dile getirip, birde hakli
cikmaya calismistir. Bu kisinin ne benimle, saniyorum ki ne de koc.net
admini guru yani ocd ile kesinlikle bir baglantisi olmamaktadir.
Calistigim yerlerin basinda gelen Kolaymail.com ve sirasi ile EMT-NET,
Gelecek Linux A.S. ve Okyanus Medya Internet Hizmetleri'nde boyle bir
kisi calismamakla birlikte, sadece taklit oldugu anlasilmistir. Son
donemlerde ise ISNet'te calistigini da beyan eden sahsin,
arastirmalarimiz sonucunda boyle bir faaliyeti olmadigini gordum ki;
isnet'in mail serverini disaridan bir hizmet ile kurdugumu belirtmek
ister, bu kisinin oradan buradan bilgi alarak kendine mal ettigini
buradan anlayabiliriz. Ek olarak sadece bunla kalmayip, mailleri ve
yazim stillerini bile taklit ettigini gormus olmaktayimdir ki sanirim
saatlerce pc basinda bos bos duran bir insan olmaktadir. Konuya ozen ve
itina gostermenizi rica eder, ayni kisi ile karsilastiginizda diyaloga
girmemenizi ve hatta baglantinizi kesmenizi rica ederim. Ek olarak
bilinen guru nicki sahibi insanlar olan, ocd'nin eksi sozlukte yazar
oldugunu ve irc ile kesinlikle baglantisini olmadigini unutmayiniz.
Sahsim ise private sozluk olusumundan ayrilmis olup, icq veya mail yolu
ile ulasabilirsiniz.
Kolay Gelsin.

Ozgur KARATAS
Coders
Linux Administrator
(imzam bile taklit edilmis, yuh)


Bu mektubun başlattığı mesaj silsilesi oldukça eğlendirici. Samimi olarak söylüyorum; işten güçten çok bunaldığınızda keyfinizi yerine getirecek, kafanızı dağıtacak hatta gülmekten sandalyeden düşürecek birşey aradığınızda okuyabilirsiniz. Ben sizi meraklandırmak için aradan bazı mektupları aşağıya alıntılıyorum:

*
Hayir, Kara Murat benim! :) 

*
Hayır o değil asıl öz Kara Murat benim.... 

İnanmazsınız bu bile var:
Arkadaşlar kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama biri Kara Murat adını
kullanarak ortalıkta dolaşıyormurmuş. Benim imzamı bile taklit etmiş. Benim kara
Murat lütfen diğerleri aşağılık bizans casusları olmalılar.

hatta prenseslere sarkıntılık
yapıyorlarmış; benim Kara Murat yedirmem
prensesleri size, heyttt ulan ki

Kara Murat
Fatih'in Fedaisi

*
Oguz diger fake arkadas beni taklit etmis olmasin ? Mail loglarina
baktigimda ki ekinin yanina virgul koydugu gorunuyor ve hepsinde..
ki baglacina virgul eklenmez. ayrica konu bilgilendirici oldu ise kapatalim.
kolay gelsin

Ozgur

Bunu Murat yazmıştı hatırlıyorum. O zaman da gülmekten yıkılmıştım:
 Ben sanirim Ozgur Karatas'i taklit ederek fake bir Ozgur Karatas kimligi ile
Guru nikli sahsi taklit eden ve burdaki listelere mesaj atan Ozgur Karatas'in
bir nevi tiksinerek bahsettigi Ozgur Karatas'i buldum, bu siz degilsiniz
degil mi bizim listelerimize mesaj atan gercek Ozgur Karatas?

*
Ben de dun Ozgur KARATAS isimli bir system admini ile kisa sayilabilecek
bi telefon gorusmesi yapmistim, tesadufun bu kadari olur :)


Ayrıca google'da yapacağınız bir aramayla çok komik şeyler bulabilirsiniz. Örneğin 2004 yılının En Başarılı Yerelleştirici adayları arasında olduğunu ya da Evlilikte Yaşanan Sorunlar hakkında yazdığını öğrenebilirsiniz.

Aslında söz de uçmaz ama yazı hiç uçmuyor.

Söz uçuyor yazı kalıyor da epostalara ne oluyor?

Binlerce üyesi olan bir eposta listesine yazan biri nasıl olurda "bu yazdıklarım arşivleniyor, yarın utanmamak için önce kendi yazdıklarımı bir okuyayım" demez anlamıyorum. Bir arşivlenme durumu olmasa da elbette insan yazdığını okumalı ama listeye yazarken iki kere okumalı. Örneğin, birinin dizüstü bilgisayarına slackware kurduğundan bahsederken:
Ancak bir sorun daha vardi ki; lilo kuruldugu zaman acilista windows'un acilmasini
engelliyor ve command.com dosyasini siliyordu. Sanirim lilo.conf ta kisa bir ayar
yapmak gerekecek.

diye sallamamalı insan. Ya da "Linux'ta da mı güvenlik sorunu var" diye soran birine aşağıdaki gibi yanıt vermemeli.
yaklasik 9 yildir universite hayatimdan bu yana linux kullaniyorum.
slackware 7 ile basladim. o zamandan bu zamana slackware 10.2 cikti ve arada yuzlerce
gelistirilmis paket, yuzlerce surum cikti. nerede ise hepsini denedim. inanin bana hayatimda
2000 defa linux kurup kullanmistirim veya network olarak yonetmistirim. hic ama hicbir
defa bir saldiri yedigini veya bir guvenlik ihlali oldugunu gormedim.
bence en onemlisi kisinin kendi guvenlik prensipleri ile protokolleri kontrol edebilmesi..

hersey bu,
disari acik olan servislerinizi kapatip ta dogru authantication secenekleri belirleyip
bu kural ve de prensipleri sisteme soylediginiz zaman hayatta bulabileceginiz en
itaatkar cocuk Linux'tur. Soyle de orneklenir;
evde bir cocugunuz var ve sigara icme zararli diyorsunuz o ise iciyor. Linux'a sigara
icme dediginiz zaman hayatta icmez arada birisi bana zorla icirdi bile demez.
Ek olarak linux son kullaniciya hitap eden bir sistem degildir.
Ozgur yazilim felsefesi guden ve ben bunu ogrenirim kendimi gelistiririm diyen insanlara hitap
eder. Eger siz; "ben ogrenebilirim, kendimi gelistiririm" diyorsaniz linux tam size gore.
ama yok hayir linux kullanamam windows kurarim hersey kendiliginden olur diyorsaniz
"para" ile herseyi windowsta da ayni sekilde kullanabilirsiniz. Ancak windowsa siz
"dur sigara icme" dediginiz zaman arada "birileri zorla bana koklatti" diyebilir.
Buna egilimi vardir.
Karar sizin, yorum sizin..
Saygilar,

Yok eğer böyle yanıt verirse de alacağı cevaplara şaşırmamalı:
> Ek olarak linux son kullaniciya hitap eden bir sistem degildir.

İçi boş bir önermedir bu. Uzun zamandır masaüstü kullanıcısını da
hedefleyen dağıtımlar var piyasada. En son Pardus çıktı. Duymadınız galiba.

> Ozgur yazilim felsefesi guden ve ben bunu ogrenirim kendimi
> gelistiririm diyen insanlara hitap eder.

Linux elbette böyle insanlara hitap eder ama geliştirici olmayan, olması
gerekmeyen insanlar da linux kullanabilir. Biz Çanakkale'de köylerdeki
sağlık ocaklarında bile doktorlara, hemşirelere linux kullandıracağız.
Biraz etrafınıza bakın. Linux'u sadece uzmanlar kullanabilir demek için
son beş yıldaki gelişmeleri hiç görmemiş olmak lazım.

> Eger siz;
> "ben ogrenebilirim, kendimi gelistiririm" diyorsaniz linux tam size
> gore.
> ama yok hayir linux kullanamam windows kurarim hersey kendiliginden
> olur diyorsaniz "para" ile herseyi windowsta da ayni sekilde
> kullanabilirsiniz.

Linux'da yapabildiklerinizin aynısını windows'ta para ile
yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Öyleyse yanılıyorsunuz. Biz paranın
satın alamayacağı şeyler için linux kullanıyoruz.


Bu noktada "tamam saçmalamışım, bari susayım" demez de aşağıdaki alakasız yanıtı verip ardından bir de efelenmeye kalkarsa olmaz:
pardus sadece bir grup gelistiricinin linux'u alip son kullaniciya herseyiyle teslim
etmesi adina yapilan bir calismadir. linux kendi basina masaustu kullaniciya hitap etmez.
redhat alir linuxu sistemine koyar satar destek verir veya da redhat veya da pardus ucretsiz
son kullaniciya teslim etmeye calisir. bunlarin hepsi linux.
"Linux" sistemin icindeki cekirdek yani kerneldir.

Birakin allah askina bana felsefe yapmayi lutfen; yazdiklarimi da anlamadan asla yorum yapmayin.


İşi bu aşamaya getirdikten sonra "Bir listeye yazarken yazdıklarınızla ilgili yorum yapılmasını kabul etmiş olursunuz. Bunun için sizden bir de izin mi almamız lazım?" sorusuna elbette verecek yanıt bulamazsınız:
Terbiyeli ol!
bildiklerinle de kal, canimi sikma, ukala.


Kimse "yazdıklarımı listelerde kim bulacak" diye düşünüp terbiyeyi elden bırakmamalı. Hiç bu kadar alıntı yaptığım olmamıştı ama hadi son olarak Eric Steven Raymond imzalı Nasıl Hacker Olunur? belgesinden bir alıntı yapayım:
Son olarak, yapmamanız gereken birkaç şey var.

* Aptalca veya övünme içeren kullanıcı isimleri kullanmayın.
* Usenet'de veya herhangi bir yerde sidik yarışına girişmeyin.
* Kendinize "sibermanyak" demeyin, diyen kişilerle de zamanınızı harcamayın.
* İmla ve dilbilgisi hatalarıyla dolu e-postalar yazmayın.

Bunları yaparak sağlayacağınız tek tanınırlık, aptal olduğunuz olacaktır.
Üstatların hafızaları kuvvetlidir – başlangıçta yaptığınız hataları unutturmanız/affettirmeniz
bir kaç yıl alabilir.


Listeye üye olmayan üstatların bir kısmı bunları gezegen'den okuyacak. google'da belleğe alsın. Artık nasıl unutturursunuz saçmalıklarınızı bilmem.

28 Aralık 2005 Çarşamba

ftp yeniden

Yeni bir disk arızasına kadar pardus 1.0 ftp.comu.edu.tr adresinden de indirilebilecek. Bir hafta içinde üçüncü diskim de bozulursa bunda art niyet arayacağım artık ;-)

edit: Sonunda sunucuda disk hatasının yanında başka arızalar da olduğunu keşfettim. Kendimi tebrik ediyorum.

--------------------


Amazon'dan kitap sipariş ettiğimi neredeyse unutmuştum. Bugün aşağıdaki e-posta'yı alınca pek sevindim:
Greetings from Amazon.com,

We thought you'd like to know that we shipped your items, and that this completes your order.

Thanks for shopping at Amazon.com, and we hope to see you again soon.


Hesabımdan 48.18YTL çekilmiş. Parayı malzemeleri gönderecekleri gün çekiyorlar. Bizim yerli sitelerimize parayı hemen veriyorsunuz, onlar ne zaman isterlerse o zaman gönderiyorlar. Aferin amazon'a

27 Aralık 2005 Salı

kurşun döktürmem şart

Daha bu sabah duyurduğum pardus 1.0 yansısının bulunduğu sunucunun diski arızalandı. Aynı sunucunun bir hafta içinde bozulan ikinci diski oldu. Beş yıldır 7/24 çalışan disklerin yaşam süreleri bitiyor galiba.

Yoksa nazar mı var? En iyisi yarın sabah sunucuya yeni disk taktıktan sonra bir kurşun döktürmek galiba.

indirin efendiler

ftp.comu.edu.tr'in bir anlık görüntüsü:
ftp.comu.edu.tr

pardus 1.0

pardus 1.0

25 Aralık 2005 Pazar

her şey bu kadar değişmek zorunda mı?

Sunuculardan birini slackware'den debian'a geçirince bütün yazılımların başka sürümlerini kullanmak zorunda kaldım. apache 1.3.34'den 2.0.54'e geçiş ilk başta sorunsuz gibi görünmüştü ama apache'ye bir modül eklemek için gezmediğim (fransızca, rusca, ...) forum kalmadı :( Zor değil ama bu kadar değişikliğe kimin ihtiyacı var? Sadece apache için demiyorum ama programların sürümleri arasında bu kadar mı fark olmalı bilemiyorum. Hangi dağıtımdı hatırlamıyorum ama bir keresinde squid'i güncellediğimde squid'in squid kullanıcısı yerine proxy diye bir kullanıcı ile çalışacak şekilde paketlendiğini keşfetmem ve yeniden çalışır hale getirmem bir saatimi almıştı. Bir sonraki sürümde tekrar eskisine dönmüştü. Kritik bir durum olur boynumuz kıldan ince ama kullanıcının alışkanlıklarıyla bu kadar oynamamak lazım. Gecenin bu saatinde "fhs niye var arkadaşım" diye bağırmak istiyorum. 10 dakika sonra: cumartesi'yi pazara bağlayan gece saat 03:45'de bölümünün web sayfasında problemi devam eden bir arkadaş (tanışmıyoruz) Almanya'dan bana eposta ile ulaştı, icq'da 10 dakika konuşup sorunu giderdik. Mutlu, şaşkın ve yorgun bir halde uyumaya gidiyorum.

24 Aralık 2005 Cumartesi

slackware --> debian

Geçenlerde bir sunucu probleminden bahsetmiştim. Bugün aynı sunucunun / dizininin bulunduğu disk öldü. Rahmetli slackware 9.1 ile kurulmuştu ama slackware-current meraklısıydı. Bir ay daha dayansa onu emekliye ayırmak için yeni sunucu sipariş etmiştik bile. Birlikte acı tatlı ne günlerimiz geçmişti :( Giden geri gelmiyor diyerek, sanki diskinin yanması onun suçuymuş gibi ölen diski atıp yerine yenisini takarken işletim sistemini de değiştirelim ve debian kuralım dedik. "Nasılsa hepimiz masaüstünde onu kullanıyoruz, hem 3.1r1 çıkmış (net-install yoktu piyasada ama olsun), iyi olur, has olur" diyerek başladık. Yedekler dvd'de hazır beklediğinden ne kadar uzun sürebilirdi ki? Neredeyse tüm programların sürümleri farklı olduğundan (apache, mysql, ıvır, zıvır...) bir sürü zaman harcamak zorunda kaldım. Eve gidemeyince ben de akşam oyun oynamaya söz verdiğim oğlumu bilgi işleme getirdim, sistem odasının altını üstüne getirdi. Ben de bittim ama her şey eski haline döndü sonunda. edit: Artık net-install iso'su var.
uguradmin

21 Aralık 2005 Çarşamba

pardus test macerası - 5

Pardus 1.0 RC1 testini sonuçlandırdık, raporları az önce gönderdim. Test işine alışmaya başladık galiba, gayet sakin bir gündü (en azından test açısından).
R.P.T.


Henüz incelemeye fırsatım olmadı ama OpenOffice.org 2.0.1 çıkmış:
The main focus of the new release was correcting bugs, in particular in
localisations. However, a number of new features were added as well. So,
for example, it is now possible to disable and hide particular
application settings, which comes in handy for central administration in
networks. Moreover, a new keyboard shortcut permits the user to return
to a saved cursor position. The bullets and numbering feature has been
expanded, and a new mail merge feature is available.

Last but not least, Macedonian has been added as an official language.
Several other localized versions are also available, such as Turkish,
Russian, Slovenian, Hungarian, Estonian and Bulgarian.


Dönüşüm için teknik şartname hazırlamanın sonlarına yaklaşıyoruz. Bir, iki gün içinde detaylı birşeyler yazabilirim sanırım.

Bravo Telekom, bravo

Bu akşam bir tanıdığımdan (siz de tanıyorsunuzdur kendisini) aşağıdaki eposta'yı aldım:
Bugün ADSL hattım kesildi. Birisine sabit IP lazım olmuş, benimkini vermişler.
Şu an bu uygulama karşısında şaşkınlık içersindeyim ve çaresizim.

Çok şey söylenebilir ama ben Telekom'u tebrik etmekle yetiniyorum. Bir kurum ancak bu kadar kötü idare edilebilir.

20 Aralık 2005 Salı

19 Aralık 2005 Pazartesi

operasyon başladı

"Önümüzdeki hafta merkez binada çalışan, kritik bir görevi olmayan iki bilgisayara linux kurup personelin oynaması için bırakacağız." diye yazmıştım geçen hafta.
linux ile tanışma
Yukarıdaki resimden pek anlaşılmıyor ama cuma günü 3 bilgisayara debian unstable kurduk. Arkadaşlar bir hafta önceden neler kuracaklarının provasını yaptıklarından tam ihtiyaçlarına göre bir kurulum oldu. Pdf dosyaları için alışık oldukları Acrobat Reader, metin işleme ve hesap tablosu için OpenOffice.org hatta sonradan pardus'a geçince yabancılık çekmesinler diye Tulliana bile kurduk. Bugün itibariyle üç makinada sadece linux var (dual boot değil). Çok kısa bir bilgilendirme yapıp oynamaları için bıraktık. Şimdilik her şey iyi gidiyor.

sunucu problemi ve tedbir

Wolf3D oynadığım günlerden kalma bir alışkanlıkla pek sık yedek alırım. Oyunda öldürüldüğünüzde mümkün olduğunca yakın tarihe geri dönebilmeniz için sık sık kaydetmeniz gerekirdi.

Bu sabah web sunucumuzun disklerinden biri hakkın rahmetine kavuşunca 2 gün önceki yedeklerime dönebilmek ancak bir saat kadar sürdü. Bu yüzden derse gidemedim ama her şeyin bir bedeli var. Ya yedeklerim olmasaydı da www ve mysql'i yerine koyamasaydım diye düşünemiyorum bile.

Gezegen'de Mehmet Büyüközer'in yazısını okudum ve tesadüfün böylesi olmaz diyorum. Geçmiş olsun.

18 Aralık 2005 Pazar

Just for Fun ve The Cathedral and the Bazaar

Just For Fun ve The Cathedral & the Bazaar'ı internetten sipariş edeceğimi yazdığımda "toplamda kaça gelecek acaba?" diye soranlar olmuştu. İlk defa amazon'dan alış veriş yapacağım için ben de tam fiyat verememiştim ama az önce sipariş ettiğimden kaç paraya malolduğunu artık biliyorum:
Item(s) Subtotal: $21.70
Shipping & Handling: $13.47
Grand Total: $35.17

The following items will arrive after December 24, 2005
28 aralık: Hesabımdan 48.18YTL çekildi.
Katedral ve Pazar Just For Fun

17 Aralık 2005 Cumartesi

yeni yılda kütüphanemizde de linux kullanacağız

Üniversitemizin merkezi kütüphanesinde yeni yılda linux kullanılmaya başlanacak. Bunun için ilk etapta 40 adet ince istemci ve bir küçük sunucu alıyoruz. İnce istemciler üzerinde linux olacak, sunucu içinse Red Hat Enterprise Linux alıyoruz. Kütüphanemizin dönüşüm işinde en büyük pay, üst yönetimi ikna etme işini gerçekleştiren İsmail İşleyen'e ait. Kurulum işlerini ben yapacağım. Bilgi işlemde sadece linux kullanıyoruz ama üniversite kütüphanesinde de linux'a geçmemiz iyi olacak. Orası öğrenciler ile iletişim halinde olan bir yer, etkisi büyük olur. Bizim sistem odamızı kim görüyor ki? Böylece ele verir talkını kendi yutar salkımı şeklinde düşünenler böyle olmadığını tekrardan görmüş olurlar.

Aslında bir çok üniversitenin bir çok biriminde linux kullanılıyor ama yeterince yüksek sesle bunu söylemiyoruz galiba ya da dağınık yerlerde söylediğimizden etkisi çok büyük olmuyor. Türkiyede 40 üniversite (ya da daha fazlası) linux kullanıyor diyebilsek bence çok etkili olur. Nasıl programların sayfalarında referans listeleri oluyorsa biz de linux.org.tr'de linux kullanan üniversiteler/kurumlar diye bir bölüm açsak, linux kullanmak isteyenleri cesaretlendirmez mi acaba?

16 Aralık 2005 Cuma

işletim sisteminden önce kafaların yenilenmesi gerekiyor galiba

Bugün tam okuldan çıkarken telefon çaldı. Genelde ben çıkmak üzereyken çalan telefonlar hayra alamet olmaz. Neyse, telefona Sedat baktı ve seni arıyorlar dedi. Kırk yıl düşünsem Mustafa hocanın beni arayacağı aklıma gelmezdi. Ne kadar memnun oldum anlatamam. Mustafa hoca büyük bir incelik gösterip beni dönüşüm projesi için aramış. Ben biraz buradan bahsettim O PostgreSQL ve GTK ile yaptıklarını anlattı. Anladığım kadarıyla Malatyada da benzer bir dönüşüm projesi var ama benim kadar tantana yapmıyorlar :-) Oradaki tecrübelere de ihtiyacımız olacak elbette. Tekrar sağolun hocam.

Telefonda Mustafa hocaya anlattım buraya da yazayım. Bu hafta görüştüğüm bir yazılım firmasına "programlarınızı linux ile çalışabilecek şekilde yazsanız maliyet yönünden önemli bir avantajınız olur, ticari olarak da kazançlı çıkarsınız bundan" dediğimde aldığım yanıt şöyle oldu: "Genellikle programların toplam sahip olma maliyeti ile ilgilenilmiyor. Örneğin 20,000 nüfuslu bir ilçe bile alacağı programın PostgreSQL veya MySQL ile değil de Oracle ile çalışmasını istiyor. Yani adamlar veritabanı için ödeyecekleri ücretten kurtulduklarına bile sevinmediklerinden onlara 100 bilgisayara linux kuracağız işletim sistemi için şu kadar para vermeyeceksiniz demek pek anlamlı olmuyor. Neyse parası verelim (kimin parasını veriyorlarsa) ama en kalitelisini (!) alalım diye düşünenlere linux ile çalışan uygulama satmak mümkün değil."

Olaya bu taraftan bakınca insan ümitsizliğe kapılıyor ama memlekette değiştirilecek çok şey var, biz uğraşmasak kim uğraşacak diyerek çalışmak lazım herhalde.

15 Aralık 2005 Perşembe

yeni üyeler

LKD için üye kaydetmeye devam ediyorum:
Fizik bölümü öğretim üyelerinden tez hocam Doç.Dr.Uğur CAMCI ve Doç.Dr.İsmail TARHAN, bilgi işlem'den Hüseyin BÜYÜKKUTLU ve Egemen BAYDAR, arkadaşlarımız Ali Tevfik KURT ve İsmail AYKUT, öğrencilerimiz Behice BALKAYA, Mete Alpaslan KATIRCIOĞLU, Zeki İnan YALÇINKAYA, Selçuk ALTUNKAYA ve Burak BAKIRTAŞ derneğimizin yeni üyeleri oldular.
Hoşgeldiler.

14 Aralık 2005 Çarşamba

görüşmelere devam

Dönüşüm projesi için bugün bir firmayla daha görüştük. "Bizim de gönlümüz linux kullanılmasından yana" diyorlar ama yazılımları sadece winlerde çalışıyor. Uygulamalarını birinci basamak sağlık birimleri için oldukça tatmin edici bulduğumu söylemeliyim. Wine ile çalıştırılabiliyor mu diye sordum; hiç denememişler. İlk iş bunu deneyelim dediler, wine diye birşeyi hiç duymamışlar. Memlekete en azından böyle faydamız oluyor...

El elden üstündür editi: Sağolsun Onur Küçük "firma kaynak kodunu kendisi yazdığı için wine kullanmak yerine programlarını winelib ile derlemeyi tercih edebilir" diye yazmış. Win programlarını linux'da çalıştırmak konusunda pek az tecrübem olduğu için hiç aklıma gelmeyecek bir şeydi bu. Bu katkıyı fırsat bilip önerilerini, görüşlerini ve yardım tekliflerini yazan herkese tekrar teşekkür ediyorum.

bilgisayarı kapatmadan uyumak olmaz

Normalde bilgisayarı kapatmak problem olmaz ama bugün debian unstable kurup güncelleyenler bu problemle karşılaştılar. Bugün ben dersteyken sağolsun bir çalışma arkadaşım (evet sen benim adımı anmazsan ben de seninkini anmayacağım) dizüstü bilgisayarıma debian kurdu. Akşam 16:30 gibi bilgi işlem'e uğradığımda hocam her şey tamamdır güvencesini alıp eve döndüm. /home için ayrı bir disk bölümüm olduğundan her şey bıraktığım gibi duruyordu: maillerim, dosyalarım, yer imler'im her şey eskisi gibiydi. Kullandığım programları da apt ile kurabilirdim. Bütün güncellemeler de yapılmıştı. Sadece yeni çekirdek kernel-panic hatası verdiğinden kurulmamıştı o kadar. Bu kadarına dayanabilirdim aslında; yani son çekirdeği (2.6.14-2) değilde daha eski bir çekirdeği (2.6.8-1) kullanabilirdim ama bilgisayarım kapanmıyordu. Ben
debian:~#shutdown -h now
dediğimde o reboot anlıyordu bunu. Önce sorunun acpi paketinden kaynaklandığını düşündüm. Gerekli paketleri kurdum, böylece laptop'un pil durumunu da görebiliyordum. Sorunun çözüldüğünden emin bir şekilde tekrar kapan dedim yine reboot yaptı. Neyse, bir saate yakın inatlaştık. Sonunda pes ettim ve belki de ilk yapmam gerekeni yaptım: google'a sordum. kernel-image-2.6.8 ile shutdown yapamamak bilinen bir problemmiş meğer. Tamam güncel çekirdeği kullanayım bari diyerek vazgeçtim ama güncel çekirdek dün çıkmış ve onun da boot edememe problemi var. Yani 2.6.14-2-686 çekirdeğini kurduğunuzda boot ederken aşağıdakine benzer bir hata ile karşılaşıyorsunuz:
Freeing unused kernel memory: 180k freed
mice: PS/2 mouse device common for all mice
Uniform Multi-Platform E-IDE driver Revision: 7.00alpha2
ide: Assuming 33MHz system bus speed for PIO modes; override with
idebus=xx
/bin/cat: /sys/block/hda/dev: No such file or directory
Waiting 1 seconds for /sys/block/hda/dev to show up
input: AT Translated Set 2 keyboard on ia0060/serio0
/bin/cat: /sys/block/hda/dev: No such file or directory
Waiting 2 seconds for /sys/block/hda/dev to show up
/bin/cat: /sys/block/hda/dev: No such file or directory
Waiting 4 seconds for /sys/block/hda/dev to show up
/bin/cat: /sys/block/hda/dev: No such file or directory
Waiting 8 seconds for /sys/block/hda/dev to show up
/bin/cat: /sys/block/hda/dev: No such file or directory
Waiting 16 seconds for /sys/block/hda/dev to show up
Device /sys/block/hda/dev seems to be down.
Debugging opportunity, type ^D to continue.
/bin/dash: can't access tty; job control turned off
Oldukça can sıkıcı olan bu hatanın ide disklerle ilgili olduğu görülüyordu ama henüz bir yaması çıkmamıştı. Yine de bazı öneriler vardı ben de onlardan birini denedim. /etc/yaird/Default.cfg dosyasını açıp aşağıdaki satırları ekledim:
MODULE piix
MODULE ide-generic
MODULE ide-disk
Arkasından bir de
dpkg-reconfigure linux-image-2.6.14-2-686
patlatınca yeni çekirdek sorunsuz kullanılır hale geldi. Artık "kapan" dediğimde "emrin olur" diyor. Bu yazdıklarımı okuyan diğer türden (!) işletim sistemi kullanıcısı arkadaşlarım bravo, demek artık bilgisayarını kapatabiliyorsun diye dalga geçeceklerdir ama olsun onları yine de seviyorum.

12 Aralık 2005 Pazartesi

LKD seminerlerine konuşmacı olarak katılmış mıydınız?

LKD Seminer çalışma grubu olarak (başkanımızın "Toplanın Toplanıyoruz" konulu uyarısından sonra :)) hem daha önce seminer vermiş konuşmacılarımızla irtibatı yeniden sağlamak hem de seminer vermeye gönüllü olanlara yardımcı olabilmek için bir eposta listesi açtık: seminer-konuşmacı

Bu listeyi oluştururken kayıtlarımızda konuşmacı olarak ismi bulunan herkese ulaşmaya çalıştık. Ancak bazı arkadaşların eposta adreslerini dahi bulmamız mümkün olmadı. Adreslerin tümünü doğru olarak bulduğumuzdan da emin değilim (evet hatasız yapamadığımız başka işler de oluyor).

Eğer daha önce seminerlere konuşmacı olarak katılmışsanız ve "seminer-konusmaci listesine hoşgeldiniz" mesajını almamışsanız lütfen bu adresten listemize üye olun.

Henüz seminer vermediniz ama kendinizi hazır hissediyorsanız sizleri de aramızda görmek istiyoruz.

seminer çalışma grubu

11 Aralık 2005 Pazar

Ice Age 2

İlk filmin hastası olup ikincisinin yolunu gözleyen biri olarak trailer çok hoşuma gitti diyebilirim. Sitesi de güzel:
buz çağı 2

8 Aralık 2005 Perşembe

dönüşüm ile ilgili görüşmelere başladık

Bugün dönüşüm projesi için dış dünya ile gayri resmi görüşmelere başladım. Uygulama yazılımı geliştiren firmaların bir kısmı istemcilerde de program çalıştırmak istediklerinden ve linux istemciler için bir çözüm getiremediklerinden hayli zorlanacaklar :) Şaka yapıyorum hiç zorlanmayacaklar :) :)

Aslında sadece linux kullanılması konusunda bir dayatma da olmamalı bence. Kullanıcılar evlerinden de uygulamayı kullanmak istediklerinde freebsd, Mac OS-X ya da başka bir OS kullanıyorlarsa hiç bir problemle karşılaşmamalılar. Standartlara uyan herhangi bir tarayıcı ile bütün işlerini görebilmeliler. Bütün bankacılık işlemlerini öyle yapmıyor muyuz zaten?

İnsan ilginç şeylerle karşılaşıyor iş dünyası ile iletişime geçtiğinde. Firmanın biri işletim sistemine para vermek istemiyorsanız 98 kullanın o da ücretsiz dedi. Ciddi ciddi dedi bunu. Gerekli açıklamayı yaptım.

Linux için nereden destek bulacaksınız diye soranlara gülüyorum (bazen yüzlerine de gülüyorum). Bugün yaptığım görüşmelerde aklıma takılan mono ile ilgili bir konuyu saat 22:39'da Enver Altın'a mektupla sordum. Sağolsun 22:47'de yanıtladı. Kim, nereden, daha hızlı, daha ucuza bilgi alabiliyor merak ediyorum (aslında etmiyorum ama cümle böyle fena olmadı).

Önümüzdeki hafta merkez binada çalışan, kritik bir görevi olmayan iki bilgisayara linux kurup personelin oynaması için bırakacağız. Bilişim okur-yazarı kullanıcıların günlük işlerini linux kullanarak kolaylıkla yapabildiğini görecekler. Bu sayede kurum içinde oluşacak direnci de tamamen olmasa bile önemli ölçüde kırabileceğimizi düşünüyorum. Kurulum için Oğuz ve Pınar'ı da yanımda götürmeyi planlıyorum. İkisi de gnome kullanıyor ama kde kuracaklar.

İlk tanışma hangi dağıtım ile mi olacak? Farkeder mi? Özgür olsun da...

5 Aralık 2005 Pazartesi

pardus test macerası - 3

Pardus 1.0 beta testini sonuçlandırdık. Başarı alfa2'ye göre oldukça yüksek oldu. Zaman kısıtlaması yüzünden yine adrenalin yüksekti. Şimdi sırada sistemi kurcalamak var.
R.P.T.


edit: Ersan Yıldırım tam da ihtiyacım olan şeyi; openoffice.org kullanım kılavuzunu hazırlamış. 10.4mb, 371 sayfa, pdf. Teşekkürler.

3 Aralık 2005 Cumartesi

hoşgeldin

Daha önce çevirilerinden, çalışkanlığından bahsettiğim Oğuz Yarımtepe de gezegene iniş yapmış. Hoşgeldin Oğuz.

açıklama ve teşekkür

İlk heyecanımdan konu ile ilgili yeterince açıklayamadığım yerleri aydınlatmaya çalışayım:
  • Linux üzerinde çalışacak bir uygulama geliştirmeye başlamadık. Bu konuda çalışan ve destek verebileceğini yazanlara teşekkür ediyorum ama uygulama yazılımını satın alacağız (hemen biz oluverdik, çabuk ısındım bu işe). Yapılacak iş mevcut bilgisayarların işletim sistemlerini linux yapmak ve üzerine kullanabilecekleri bir tarayıcı ve ofis paketi kurmak.

  • Kurulacak dağıtım konusunda tutamayacağım sözler vermedim. Ne Tübitak'ı ne Pardus'u ne de derneği bağlayacak, haddimi aşan vaatlerde bulunmadım (genellikle "olmaz" dememle tanınırım).

  • Erkan Tekman gönderdiği mektupta haklı olarak
    Kimi zaman iyi niyetle ve hevesle başlatılan işler bir süre sonra başlangıç 
    amacına zarar vermeye dahi başlayabiliyor.

    diye endişesini dile getirmiş. Kendisine özelden yazdım ama benzer çekinceleri olanlar için tekrar buraya yazıyorum; boyumuzu aşan (biz dediğimde boyumuzu aşacak birşey göremiyorum ama neyse), tutulamayacak, hayali sözler vermedim.
    Son olarak ilgilenen ve dernek listesinde, özel mektupla veya yorumlarıyla destek veren arkadaşlara teşekkür ediyorum. Hakettiğimin çok üzerinde övgüler var, sağolun.
  • Serhat Ayan bu dönüşümü haber yapmak istediğini yazdı. Sağlık İl Müdürlüğüyle konuşup kendisine (umuyorum olumlu) yanıt vereceğim. Teşekkür ediyorum.

  • Bora Güngören dernek listesinde aşağıdaki teklifte bulundu, sağolsun. Bu teklifi kaçırmayacağız:
    Projede çalışacak bir grup arkadaşı Ankara'da MEB'in merkezinde ücretsiz Linux 
    eğitimine alsak? Ben işin organizasyonunu sağlarım. Ankara'da MEB'e yakın bir
    yerlerde konaklama sağlandıktan sonra 5 gün yoğunlaştırılmış eğitim alırlar.

    Portakal zaten MEB'deki eğitimleri vermeyi üstleniyor; bir eğitim grubu daha
    düzenlemekten mutlu oluruz. Maksat çorbada tuzumuz olsun.

  • Erkan Tekman gönderdiği mektupta pardus adına destek veriyor, bütün ekibe teşekkür ediyorum.
    Bizim yardım edebileceğimiz noktalarda zamanımız elverdiğince yanınızda olacağımızdan 
    emin olabilirsiniz.


  • Yukarıdaki destekler kadar değerli olan olumlu görüşlerini yazanlara da teşekkür ediyorum. Gelişmeleri buradan duyurmaya devam edeceğim.

    2 Aralık 2005 Cuma

    Çanakkalede dönüşüm başlıyor

    Son bir ay içerisinde gelişen ve beni çok heyecanlandıran gelişmeleri paylaşmak istiyorum

    Sağlık Bakanlığı aldığı bir kararla yurt çapında tüm sağlık ocaklarını merkezi sisteme bağlayacak. Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü'nden Onsekiz Mart Üniversitesi Bilgi İşlem'e bu konuları danışmak için geldiklerinde ağ konularında yardım ettikten sonra ben klasik olarak konuyu kullandıkları işletim sistemine oradan da linux'a taşıdım.

    Çanakkale çapında yeni alacakları bilgisayarlar için gerekli OS, ofis ve antivirüs programlarının lisans ücretinin 400.000 ytl tutacağından yakınıyorlardı. Linux deyince "bilmiyoruz, kimden öğreneceğiz?" dediler. Neyse uzatmıyorum, Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü önce Sağlık Bakanlığına "Linux kullanabilir miyiz?" diye resmi olarak sordu. Bakanlıktan

    İlgi yazınızda bahsedilen Birinci Basamak Sağlık Kurumlarının Bilgi Sistemlerinin ve Bilgi Güvenliği Sistemlerinin kurulmasında açık kaynak kod yazılımı olan Linux ve Open Office yazılımları kullanılabilir.
    Bu yazılımların kullanılması kurumlara gevenilirlik, esneklik ve maliyet etkinliği getireceği için Başkanlığımızca da uygun bulunmaktadır.


    yanıtını aldıktan sonra linux konusunda işbirliği yapmak için Üniversite'ye resmi yazı yazdı. Cevapladık. Dün son görüşmeyi yaptım.

    Özet: 2006 mart'ına kadar Çanakkale'nin tüm sağlık ocaklarında (ilçeler, köyler dahil) linux (bir kaza bela olmazsa Pardus) kullanılıyor olacak.

    Çok heyecanlıyım, çok

    1 Aralık 2005 Perşembe

    pardus beta yansı

    Mütavazi bir yansı:
    pardus-1.0-beta.iso
    pardus-1.0-beta.iso.md5sum
    pardus-1.0-beta.iso.sha1sum

    good old days

    İki yıl öncesine kadar sistem odasında geçen bir mesai yaşantım vardı. Bazı derslerin uygulamalarına giriyordum ama öğrencilerle birlikte çalışmak gibi bir planım olmuyordu (evet siz üçünüz vardınız ama sizinle arkadaştık). Öğrencilere fazlaca faydam olduğu söylenemezdi ama en azından zararım yoktu (belki de vardı da ben pek farkında değildim ya da önemsemiyordum, emin değilim). Onlarla daha fazla birarada olmaya başladığımdan bu yana hiç tahmin etmediğim şeyler olmaya başladı (evet önceden de tahmin etmediğim şeyler oluyordu kabul ediyorum). Örneğin bu yaz yanımda bilgi işlemde staj yapan dört öğrencinin ikisi artık benimle konuşmuyor. Diğer ikisiyle pek iyiyiz (en azından konuşuyoruz) ama %50 büyük başarı oranı sayılamaz. Herkesle iyi olamayacağımı biliyorum ama kötü adam olmak mutlu edici değil pek. İyi yanlarımı (düşününce aklıma gelmedi ama vardır herhalde) bastıracak kadar kötü giden birşeyler var ama henüz çözemedim. Zararın neresinden dönülse kardır diye düşünüyor ve geri adım atıyorum. I'm going back into my cave (artistik bir son oldu ama olsun)

    Ayı Dağı - Andrew Krivak

    Duvar'da dünyada tek sağ kalan kadının hikayesini okuduktan sonra Ayı Dağı'nda (dünyaya her ne olduysa artık) hayatta kalan iki kişi...