Sadece bir sosyal mecrada, sadece tanıdıklarınızla paylaşmak istediğiniz, izin vermediklerinizin görmemesini istediğiniz şeyler var mı? Eğer buna, benim gibi, hayır diyorsanız şu uygulama bilgilerimi kimlerle paylaşıyor diye bir derdiniz yok demektir. Facebook ve twitter ile birlikte kişisel bilgi konusunu yeniden tanımlamak gerekiyor bana kalırsa. Eski kavramlarla düşündüğümüzde çok delice bulduklarımız artık normal şeyler oldu çünkü.
Sosyal medya hesaplarını korumalı tutanlar oraya koydukları fotografları sadece görmesine izin verdikleri insanlar mı görüyor sanıyorlar acaba? Günümüzde en yaygın kullanılan iletişim yöntemleri olan eposta ve cep telefonu bilgilerini saklayanlar neden çekiniyorlar bilemiyorum. Çılgıncasına 'size öyle hayranım ki' telefonları almaktan çekinmeyen birinin (kaç kişi var acaba bu durumda) telefonunu bulunur bir yere yazmamasının açıklaması nedir? Benim numaram basit bir google aramasıyla bulunabiliyor (cv'lerine referans olarak beni yazan öğrencilerim iletişim için numaramı da yazıyorlar ve cv'lerini herkesin ulaşabileceği yerlere bırakıyorlar) ama hiç rahatsızlık vermek için arayan olmadı şimdiye kadar. Zaten arayanın numarası görülebildiğinden artık kimsenin aklından böyle şeyler geçmiyor olmalı. En kötü ihtimalle rehberden bulunabildiğine göre (onu da saklamıyorlardır herhalde) telefon numarasının saklanması gereken bir bilgi olduğunu düşünmemek lazım. Eposta adresini yazmayanlar için söyleyecek birşey bulamıyorum doğrusu. Sene 2012 oldu hala spam almamak için eposta adresini yazmayanlar olduğuna şaşırarak şahit oluyorum.
Facebook ve twitter'ın yanı sıra günlüğünüzü, çektiğiniz fotografları, vidyoları, nerede olduğunuzu, beğendiğiniz yemekleri, içtiğiniz ve beğendiğiniz şeyleri, yazdığınız kodları, aldığınız notları, okuduğunuz makaleleri, dinlediğiniz müzikleri, beğendiğiniz web adreslerini, yapmak istediğiniz şeyleri, düzenleyeceğiniz toplantıları paylaşabileceğiniz bunca alan mevcutken hala buralara yazılan şeyleri saklamaya çalışmamak lazım artık. Bütün bunlar eskiden de sakladığımız şeyler değildi ama duyuracak mecralar yoktu.
Hiç mi özel hayat kalmadı diye soran olmaz ama olursa ;) 10 yaşındaki oğluma verdiğim tavsiyeyi yazayım: birilerinin görmesini istemediğin şeyi paylaşma.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var
İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...
-
Bu yıl kabul edilen bizim çocuklar: Ahmet Göksu - Native Graphics Backend for FreeType Demos on macOS Ali Haydar - Implementation of a g-k ...
-
Bu yıl kabul edilen bizim çocuklar: Bora Sabuncu - Remote Control Emre Çelikten - Web Data Collection for Language Modeling Gökçen Eras...
-
Bu yıl kabul edilen bizim çocuklar: B. Arman Aksoy - Idea 15: Work on the Pathway Database Converters for the Expansion of Pathw Berker ...
Sosyal mecra denilen yerde birşeyler paylaştıkça daha kaliteli birer ürün haline geliyor insanlar.
YanıtlaSilhttp://www.guardian.co.uk/commentisfree/andrewbrown/2010/may/14/facebook-not-your-friend