24 Ağustos 2012 Cuma

What about Pardus?

Bir süredir benim de merak ettiğim konulardan biri Pardus. Konuyu baştan takip etmeyenler için kısa bir özetle başlayayım:
  • Yeni TÜBİTAK yönetimiyle birlikte önce proje yöneticisi değiştirildi. Erkan Tekman'ın Pardus projesinden alındığını duyduğumuzda yerine kimin getirildiğini uzun süre öğrenemedik.
  • Geliştiricilerin tek tek ayrıldıkları uzun sayılacak bir belirsizlik dönemi oldu. Kimileri durumundan memnun olmadığından ayrıldı, bazıları ayrılmaya zorlandı, küçük bir grup ise TÜBİTAK içinde başka projelere geçti.
  • Pardus'un geliştirilen tek sürümü olan Pardus 2011'in güncellemesinin yapılmayacağı duyuruldu.
  • Bu toz duman içinde TÜBİTAK Gebze yerleşkesinde "Pardus'un Yarını Çalıştayı" düzenlendi [1], [2], [3]. Bir buçuk gün boyunca konuşuldu ve sonuç olarak bir danışma kurulunun oluşturulmasına ve kararların onun tarafından alınmasına karar verildi.
  • Geliştirici ekipten ayrılmamış son bir kaç kişinin de ayrılmasıyla Pardus geliştiricisi TÜBİTAK çalışanı kalmadı. Eski yönetim zamanında da TÜBİTAK çalışanı olmayan geliştiricilerin neredeyse tamamı ayrılmış olduğundan Pardus hiç geliştiricisi olmayan bir proje haline geldi.
  • Çoğunluğu Pardus Kullanıcıları Derneği etrafında toplanan gönüllülerden oluşan bir ekip geliştirilmesi durdurulmuş olan Pardus 2011 sürümünü geliştirmeye devam etmeye karar verdi. Hazırlamaya çalıştıkları ürünün kod adı Anka. 30 Ağustos'a kurulabilir bir sürüm yetiştirmeye çalışıyorlar.
  • Türkiye'nin yakın gelecekteki bütün eğitim sistemini değiştirecek olan F@tih Projesinde Pardus kullanılacağı açıklandı. TÜBİTAK yaptığı toplantıda hazırlanacak bütün projelerin Pardus ve Windows üzerinde çalışacak şekilde hazırlanması gerektiğini özellikle belirtti.
  • Pardus'un yarını çalıştayında en fazla konuşulan konulardan biri olan paket yöneticisinin değiştirilmesi konusunun hayata geçirildiği bir süredir konuşuluyor olunca ben Çanakkale'deki bir okula gidip etkileşimli tahtalara baktım. Şaşırarak gördüm ki etkileşimli tahtalarda Pardus logolu Debian var.
  • Bir gün sonra (29 Haziran) Ankara'da Pardus Danışma Kurulunun ilk toplantısı olduğunu düşündüğüm bir toplantıya katıldım. Toplantıda, bahsi geçen danışma kurulunun hala kurulmamış olduğunu öğrendik ve bu kurulun yetki ve sorumluluklarına yazışarak karar vermek üzere ayrıldık.
Buraya kadar olanlar zaten sağda solda yazılmıştı. Aradan geçen 2 aylık sürede neler olduğundan bahsedeyim biraz da:
  • Danışma kurulu toplantısının hemen ardından konuyu hızlıca sonuçlandırmak için eposta yazdım. Bir hafta cevap alamayınca tekrar yazdık, sonra tekrar ve tekrar. Bizi toplantıya çağıranlar postalarımızı okumuyor veya okumuyor gibi davranıyorlar. Bu kurulu artık istemiyoruz, kurulu istiyoruz ama bu üyelerle istemiyoruz dahi birer cevap olabilecekken hiç cevap vermiyor olmalarına gerçekten şaşırdığımı söylemek isterim. Henüz ortada resmileşmiş bir kurul olmadığı için bu kurula temsilci olarak gidenlerin istifa etmeleri gibi bir mekanizma da söz konusu değil.
  • Bizim epostalarımızı okuyup cevap yazamayan yöneticiler Ankara'da ODTÜ ve Bilkent'te teknoparklarda Pardus'u tanıtan toplantılar yaptılar.
  • Kimin geliştirdiği açıklanmamış olsa da 15 Ağustos itibariyle Pardus 2011.3, Pardus-fatih, Pardus-kurumsal ve Pardus-sunucu iso'ları ftp sunucusuna yerleştirildi. İsimlendirmenin geliştirilmesi durdurulmuş olan 2011 sürümünden devam ediyor olmasının garipliğinin yanısıra fatih için kullanılan iso kalıbının yayınlanmış olması sevindirici bir gelişme. ftp adresine bakınca tüm iso kalıplarının hem Türkçe hem de İngilizce olması, kde ve gnome için ayrı kalıpların bulunması ve 32bit ve 64bit için bu çeşitliliğin devam etmesi sizi şaşırtmasın çünkü bu dağıtılanlar aslında Debian kalıpları. Yani aslında isteseler sparc veya arm için ayrı kalıplar da yayınlayabilirlerdi. Bu gelişmelerin hiç birinin Pardus ana sayfasından duyurulmaması insanda acaba kazara mı konuldu bu isolar ftp'ye diye de düşündürtüyor.
  • Yaklaşık bir hafta sonra kurulabilir bir Anka sürümü ile karşılaşabiliriz. Bir miktar gecikme olması tamamen gönüllülerden oluşan bir topluluk için ayıplanacak bir durum olmaz bence. Son derece iyi niyetli ve özverili çalışan arkadaşlar oduğunu biliyorum ama bir dağıtımı, hele ki sadece kendisinin kullandığı bir paket yöneticisine sahip olan bir dağıtımı, sürdürmenin son derece zor olduğunu da biliyorum.
  • Pardus'un yarını çalıştayında sözü geçen MSB'nin Pardus anlaşmasının yapılmış olduğunu ve göç sürecinin başladığını duydum. Sonuçta kullanılacak işletim sistemi bir şekilde Debian dahi olsa Winxx kullanılmasıyla kıyaslanmayacak bir gelişme olduğundan sevindim bu habere. İşin çok zor olduğu su götürmez ama onu işi üstlenenler düşünsün artık.
Sözün özü: Pardus bir özgür yazılım projesi değil, TÜBİTAK'ın kamu için kullanacağı bir araç oldu. Anka'nın akibetinin ne olacağını hep beraber göreceğiz.

12 yorum:

  1. iç karartıcı bir tablo gibi duruyor

    YanıtlaSil
  2. Kamu kurumlarının süreçleri malum çok yavaş ilerler. Ama bence bu gelişmeler bile çok ciddi ve devrim niteliğinde kararlar olarak görüyorum. En azından ilerleme olduğunu görüyoruz, yavaş da olsa şimdilik.

    YanıtlaSil
  3. Bu detaylı dokümanızdan dolayı şahsınıza teşekkür ederim. Özgür olmaması yada bu ülkenin kaynakları ile üretilmesi kendi acimdan güzel bir olaydır. En azindan pardus un gelistigini duymak beni sevindirdi.

    YanıtlaSil
  4. İnanılmaz bir durum gerçekten. Pardus neydi ne olmuş.

    YanıtlaSil
  5. Ben Anka projesine gönülden inanmış ve bu uğurda çalışan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Ancak Necdet hocamın da dediği gibi sadece kendi paket sistemini kullanan özgün bir sistemi, sadece gönüllülerle uzun süre tatminkar seviyede kullanıcılara sunmak çok çok zor sanıyorum. Gönüllü geliştiricilerin sayısı ve bu işe ayırabilecekleri zaman bol veya yeterli olursa işler değişebilir. Ama yine de destek konusunda özellikle kurumlara (mesela 2007-2008 yıllarında Pardus'un yaptığı gibi) yeterince güven verebilir mi , işte bunu zaman gösterecek. Ben özgün ve gerçek Pardus'un 2007-2008 yıllarındaki bence muhteşem denilebilecek günlerine ve hatta daha iyi günlere geri dönmesini temenni ediyor, ve bunu bekliyorum. Şimdilik LinuxMint ile devam ediyorum.

    YanıtlaSil
  6. Neyin ne olduğunu bırakalım da bir de şu pardussudebian'a bir ara bakalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabri Bey siz neler söylüyorsunuz. Biz daha yedi yıllık emek boşa gitti tartışması yapıyoruz. Önce bu konuda intikam alınsın ondan sonra yeni Pardus'a bakarız. Pardus kullanıcıları geliştiricilerden daha kralcı oldu(Özellikle maaşlı geliştiricilerden). Kaç gündür isolar ortada fakat bir tane teknik eleştiri yok. Yön verecek bir yazı yok. İntikam intikam seslerinden başka bir şey yok. İşin ilginç tarafı pisi diye destek olmayanlardan da bir destek yok.

      Sil
  7. Kendimce Pardus Sunucu sürümünü indirip denedim bağlantıda video da yerlamkatadır.

    http://zaferyanar.blogspot.com/2012/08/pardus-da-neler-olup-bitiyor.html

    Saygılarımla...

    YanıtlaSil
  8. Gelişme mi? Ne gelişmesi? =)))))
    Deneyen T.O.P(Choi Seung Hyun) olsun! =D
    Levent

    YanıtlaSil
  9. Debian bile artık az sistem kaynağı tüketen xfce'yi kullanacağını, ubuntunun tabletlere el attığını bilmezden gelerek kişisel kullanım bilgisayarlarda linux'un geleceği olmadığını görmek gerekiyor. Tübitak iş arıyorsa kendi tasarladığı tableti birkaç yıl sonra dağıtılacak tabletleri sağlasa iyi olur.

    YanıtlaSil
  10. Üniversitedeki diploma tezimi Pardus 2008 ile hazırlamıştım, o zamanlarda Türklerinde artık bir dağıtımı oluğu için gurur duyuyordum. Kamuda çalıştığım süre içinde anladım ki.. Türkiye'de bir şeyleri başarmaya çalışan idalistler ve bunların sırtından rant elde etmeye çalışan çakallar var. Pardus'un akıbetinde buna geldi. Bir çakal övgüleri toplamak için projeyi sahiplendi ve yüzüne gözüne bulaştırdı.

    YanıtlaSil

Ayı Dağı - Andrew Krivak

Duvar'da dünyada tek sağ kalan kadının hikayesini okuduktan sonra Ayı Dağı'nda (dünyaya her ne olduysa artık) hayatta kalan iki kişi...