25 Kasım 2025 Salı

Ev Beyi - Aslı T. Kızmaz

Bu kadar eski ve köklü yayınevleri nasıl böyle son okuması yapılmamış, neredeyse hiç editörün elinden geçmemiş kitaplar basabiliyor gerçekten anlaması çok güç. İnkilap 98. yılımızdayız diye kitap kapağına yazmayı biliyor ama bir romanı hiç okumadan önümüze getirmiş, bir de kitabın kapağında başka bir yerde görmediğim Düzenleyen diye bir isim daha yazıyor. Bu kadarı ayıp sayılmalı artık. Çok daha yeni yayınevleri hiç hatasız kitaplar basabilirken saçma sapan yazım hatalarıyla dolu kitaplara para vermemiz kabul edilemez bir şey bence. Bu yazım hataları ve son okuma konusunu geçebilenler için bile (bunu nasıl yapacağız, niye yapalım bilemiyorum ama) vasatın çok altında bir roman Ev Beyi.

Şimdi bakalım roman arka kapakta yazdığı gibi benzersiz bir roman mı?

Kadın ve erkeğin rollerini değiştirip mevcut durumun hep yaşadığımız ama nasıl dengesiz olduğunu göstermek iyi bir fikirmiş gibi görünse de Ev Beyi bunu bir tiktok vidyosu derinliğinde yapabiliyor. Cinsiyetleri yıldan yıla değişen insanların olduğu Karanlığı Sol Eli [1], kadınlık rolünün sadece çocuk yapmaya indirgendiği Damızlık Kızın Öyküsü'ndeki [2] derinliği elbette her romandan beklemiyorum, zaten bu Le Guin ve Atwood'un da her zaman yapabildikleri bir şey değil. Yine de Ev Beyi'nin [3] twitter diliyle yazılmış olması (çocukların bağırtısını AAAAAAAAAAAAAAA! diye yazması, "kişisel alanına şapırt diye dalması", "Rahat ol sennn," gibi ifadeler) bana bir roman değil de, belki bir twit akışını okuyorum hissi verdi. Romanın iki baş kahramanından erkek olanına ikiz kız çocuklarının anne demesiyle başlıyoruz romana. Romanda anlatıcı erkek kahramanı "çocuklarına hem analık hem de analık yapıyordu" diyerek tanıtıyor bize. Kadının dışarıda çalışması, erkeğin çocuklara bakması erkeğin rolünü böyle bir konuma getiremez elbette. İki kadından oluşan bir çift olması durumunda bile tarafların ikisi birden ana olamaz. Annenin ilgisini çocuktan alan tarafa baba demiyor muyuz yüz yıldır?

İkinci baş kahramanı ise "Çok yetenekli bir doktordu Duygu" olarak tanıyoruz. Doktorlukta nasıl bir yetenek olabilir acaba? Çok iyi doktor denilen insanların ardında yoğun ve disiplinli çalışmalarla, uzun nöbetlerle geçen yıllar varken biri nasıl yetenekli doktor olabiliyor? Bir de Duygu şöyle yapmış: "Cerrahpaşa Tıp kazanmasına rağmen Halil'le uzak kalmamak için Ege Tıp yazmış". Yazarın ülkemizde üniversitelere nasıl girildiğini bilmemesi lazım böyle yazabilmesi için. Yazar da bir bölümü kazandıktan sonra başka bir bölüm yazılamayacağını elbette biliyor olmalı ama yukarıda da dediğim gibi kitabın bir editörü olsa (olmadığını umuyorum aslında, varsa ve bunu onayladıysa daha fena çünkü) böyle basit şeyleri düzeltip öyle karşımıza çıkartırlardı bu romanı.

Daha uzatmak istemiyorum ama romanda karakterler karikatür gibi, kurgunun da bir derinliği yok. Peki niye okuyup hakkında yazıyorum o zaman? Hiçbir toplantısına katılmadığım ve artık hiçbir üyesiyle konuşmadığım bir kitap grubunun sanki içindeymiş gibi olmak hoşuma gidiyor. Zaman zaman hangimiz böyle şeyler yapmıyoruz?

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ev Beyi - Aslı T. Kızmaz

Bu kadar eski ve köklü yayınevleri nasıl böyle son okuması yapılmamış, neredeyse hiç editörün elinden geçmemiş kitaplar basabiliyor gerçekte...