31 Ekim 2005 Pazartesi

Açıklama

LKD için üye kaydettiğimi daha önce burada ve burada yazmıştım. Bu mesajlarda adı geçen arkadaşların önemli bir kısmını tanımıyordum. Geri kalanlar ise çalışma arkadaşlarım ve hocalarımdı. Aradan geçen bunca zamana rağmen kısa bir "üye oldunuz" mesajı dahi almadılar. İnsanların gözünde düştüğüm durumdan kurtulmak için uye~linux.org.tr adresine iki eposta gönderdim, cevap alamadım. Son çare olarak derneğin başkanı Mustafa Akgül hocaya aşağıdaki mesajı gönderdim:

Selamlar Hocam,
 
   Sizi yeni üye kayıtları ile ilgili bir problem için rahatsız ediyorum.
Beni İstanbul Kültür Üniversitesindeki 'linux ve matematik yazoku'ndan
hatırlarsınız. Orada yazokuluna katılan arkadaşları LKD üyesi yapmak
için formlar doldurtup, fotograflarını almış, hatta üyelik aidatlarını
da almış idim. Üniversiteme döndükten sonra buradan da yeni üye olmak
isteyenlere aynı işlemi yaptım. Sonra topladığım paraları (200YTL)
garanti bankasından havale ettim (SIRA NO : 2005-09-30-13.55.56.xxxxxx).
Elimdeki evrakları ise iadeli taahütlü olarak gönderdim. 11.10 tarinde
Türker Gülüm tarafından teslim alındığına dair belge (RR0003700xxxx) dün
elime ulaştı.

Yani; ben hiç üzerime vazife olmamasına rağmen kendime düşen her şeyi
yaptım. Bunları yaptığımı 30.09 tarihinde eposta ile uye~linux.org.tr
adresine bildirdim. Bana bir geri dönüş olmadığı gibi (aslında olması
gerekir miydi bilmiyorum) sizi üye yapacağım dediğim insanlara da bir
bilgi ulaşmadı. Derneğe üye oldunuz şeklinde bir eposta almaları
yeterli idi. Aradan geçen bunca zamandan sonra bu durumu 24.10 tarihinde
uye~linux.org.tr adresine hatırlatmada bulundum. Buradan da bir sonuç
alamayınca son çare olarak size yazıyorum.
 
Sayın Hocam, siz de hatırlarsınız iku'da yazokulundaki kimseyi
tanımıyordum. Böyle bir görevim veya yetkim olmamasına rağmen oradaki
olumlu havayı değerlendirip iyi birşey yaptığımı düşünerek bu işe
kalkıştığıma inanın çok pişmanım. Derneğin web sayfasının adresini verip
kendiniz üye olun demeliymişim. Şimdi insanların gözünde para toplayan
ama gereğini yapmayan bir insan durumuna düştüm. Kendi okulumdaki
hocalarım ve çalışma arkadaşlarımdan da üye yapmak vaadiyle para
almışdım. Hepsine çok mahcup olmuş durumdayım. 
 
Üye yapmak vaadiyle kandırdığım 20 kişiye ne söylememi önerirsiniz?
 
Size gönderdiğim bu epostayı ve vereceğiniz cevabı sağda solda
yayınlayacağımı bilmenizi isterim.
 
Saygılar.
Hocam sağolsun hemen cevap verdi:

Senin gonderdigin evraklarin alindigini biliyorum.
Ben uyelik isleri yapildi diye dusunmustum. Simdi sıkıştırırım.

1-2 gun icinde sorunu cozeriz.
Sen insalari uye yaparak iyi bir is yaptin.
Kusur bizde, YK da.
Selam ve sevgiler
Mustafa Akgul
Aradan iki gün geçti, Akgül Hoca'dan aşağıdaki epostayı aldım:

Nihayet basardik galiba.

Selam ve sevgiler
Mustafa Akgul
Üye yapmak vaadiyle kandırdığım (!) kişiler hala bir üye oldunuz mesajı alamadılar. Bu mesajı almadıkları sürece derneğe üye olduklarını nasıl bilebilirler? --- 6 Kasım'da ek: Sonunda üyelik işlemleri tamamlandı.

29 Ekim 2005 Cumartesi

Bluetooth ağ kablosu v2

İki hafta önce Bluetooth ağ kablosu ile dalga geçtiğimi yeni gören bir arkadaşım sizde o kadarı dahi yok diye mesaj göndermiş. Buyursun:
Not Connected

edit: Şimdi de "bağlantıyı gösteriyor mu acaba?" sorusuyla karşılaşmamak için:
Connected

27 Ekim 2005 Perşembe

yeni çeviriler - 2

Son üç haftada yaptığımız çevirileri duyurayım:
  • Oğuz Yarımtepe Linux Makina Dili NASIL belgesini çevirdi.

  • İşbaran Akçayır Disk Bölümü Kurtarmak NASIL belgesini çevirdi.

  • Pınar Yanardağ Kadınları Linux Kullanmaya NASIL Teşvik Edersiniz ve Etkinlik NASIL belgelerini çevirdi.

  • Davut Akçiçek Beowulf NASIL belgesini çevirdi.

  • Olcay Kabal Linux İyileştirilmiş Bağ Durumu Yönlendirme Protokolü (OLSR) IPv6 NASIL belgesini çevirdi.


  • Arkadaşlarım çok çalışıyorlar, hepsine teşekkür ediyorum.

    Ben de boş durmuyorum ;-) Sizlerin de katkıda bulunabileceğiniz bir yerelleştirme çalışmasına destek vermeye başladım; Kılavuz sayfalarını (man pages) çeviri için uygun hale (xml) getirilmesini üstlendim. Bu dosyalar için basit bir sayfa hazırladım. Hazırladığım xml dosyaları konsoldan kullanılabilecek man dosyası üretebildiği gibi belgeler.org adresinde yayınlanmaya uygun html de üretebiliyor. Konsoldan man bc yazdığınızda yardım sayfasını türkçe gördüğünüzden anlayacağınız gibi bu işi ben başlatmadım ;) belgeler.org'un kurucusu ve yöneticisi olan Nilgün Belma Bugüner bana bu işi nasıl yapabileceğimi gösterdi; oldukça zahmetli bir iş.

    Önceden de kolay olduğunu düşünmüyordum ama işin içine girdiğimde Nilgün Belma Bugüner'in ne kadar zor bir işi büyük bir özveriyle yaptığını daha iyi anladım. Kendisine ne teşekkür etsek az diye düşünüyorum. Sağolun Nilgün Hanım, iyi ki varsınız.

    25 Ekim 2005 Salı

    adsl

    Sonunda ben de evden adsl ile bağlanıyorum. Ne kadar ihtiyacım vardı bilemiyorum ama şeytana uydum işte. Okuldaki hıza alıştıktan sonra 256k pek yavaş geldi ama arkadaşlar alışırsın diyorlar.

    18 Ekim 2005 Salı

    sanatçı budur!

    Ekim ayının dvd+ dergisini almayanlar kaçırmasın diye Hırsız Var filminin yönetmeni Oğuzhan Tercan ile yapılan röportajdan inciler alıntılıyorum (elbette linkleri ben verdim). Gerisini okumak isteyenler 10ytl'ye kıyıp dergiyi alacaklar (dergi yanında dvd de veriyor). Aslında iki sayfalık röportajın tamamı bir ibret belgesi olarak okunabilir. Böyle bir yönetmenin üniversitede hocalık yaptığını, engin bilgi ve görgüsünü genç insanlarla paylaştığını bilmek insanı ne kadar rahatlatıyor.
    Kim demiş bu memleketten büyük sanatçı çıkmıyor diye? İşte yönetmen, işte felsefesi :



    "Çok para, çok daha iyi film demektir. Bu kesin.

    Nuri Bilge'nin filmlerini seyredemem ben. Beş dakika sonra sıkılır çıkarım.

    Ben Amerikan filmi severim, çocukluğumdan beri taptığım sinema odur. Onlarla büyüdüm, onlarla besleniyorum. Hep gişe filmlerine giderim. Bir ara festivale giderdim. Filmlerin yarısında kalkıp çıkıyordum yani. Sinema adına birtakım filmler yapılıyor. Beş para etmez film çoğu yani.

    Sanatçı ahlakı; bunlar fasa fiso, bunlar büyücülük saçmalığı, bunlar hep sanatçılık saçmalığı. Tarkovski, Tarantino, ne olacak yani, adamın biri insanları büyülüyor, çok matrak bir şey değil. Faşizan bir şey. Büyük sanatçı, büyüleyici film faşizan bir şey benim için. Benim gözümde Tarkovski'nin Hitler'den farkı yoktur.

    Leonardo da Vinci sanatçı olmuşta ne olmuş? Bu büyü olayına en güzel örnek Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa'sıdır yani. Paris'te Louvre'a Monalisa Mona Lisa diye beklentiyle gidersin, sonra bir bakarsınız bir pınar gölünün içinde. Bir 3 saniye 5 saniye bakarsın, gidersin.

    Şu da bir gerçek. Bana hiçbir şey katmadı okuduklarım..

    Tarkovski sineması mide bulandırıcı mesela.

    Ben film çözümlerim. İstanbul Üniversitesinde yönetmen olmayı, film yapımını öğretiyorum. Filmin çözümlenmesi, alt okuma."

    17 Ekim 2005 Pazartesi

    hoşgeldiniz

    Bugün itibariyle iki öğrencimiz bilgi işlemde bizimle çalışmaya başladı; oğuz ve pınar. Ne kadar acayip bir işe başladıklarının henüz farkında değiller ama öğrenecekler ;)
    Kadromuz kısıtlı olmasa birlikte çalışmak için başka öğrencilerimizi de almak istiyorduk. Linux'la ilgilenen, çalışkan ve başarılı bir öğrenci grubu var çanakkalede (mezunlar alınmasın, önceden de vardı şimdi de var diyorum). Yaptıkları işlerle giderek daha fazla duyuracaklar seslerini.

    14 Ekim 2005 Cuma

    iş güç

    Askerdeki bir arkadaşım yazdığı epostada
    Askerlik kolay burada sürekli makina kurulumu yapıyorum. 2003 server'lar var, sürekli çöküyorlar onlarla uğraşıyorum.
    diyor. ms her yönü ile insanlığa yardımcı oluyor ;)

    Bluetooth ağ kablosu

    Bu mesajı linux'ta görseler bin türlü laf ederler:

    Bluetooth ağ kablosu

    11 Ekim 2005 Salı

    an gelir

    an gelir
    paldır küldür yıkılır bulutlar
    gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
    o eski heyecan ölür
    an gelir biter muhabbet
    çalgılar susar heves kalmaz
    şatârâbân ölür

    şarabın gazabından kork
    çünkü fena kırmızıdır
    kan tutar / tutan ölür
    sokaklar kuşatılmış
    karakollar taranır
    yağmurda bir militan ölür

    an gelir
    ömrünün hırsızıdır
    her ölen pişman ölür
    hep yanlış anlaşılmıştır
    hayalleri yasaklanmış
    an gelir şimşek yalar
    masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
    direkler çatırdar yalnızlıktan
    sehpada pir sultan ölür

    son umut kırılmıştır
    kaf dağı'nın ardındaki
    ne selam artık ne sabah
    kimseler bilmez nerdeler
    namlı masal sevdalıları
    evvel zaman içinde
    kalbur saman ölür
    kubbelerde uğuldar bâkî
    çeşmelerden akar sinan
    an gelir
    -lâ ilâhe illallah-
    kanunî süleyman ölür

    görünmez bir mezarlıktır zaman
    şairler dolaşır saf saf
    tenhalarında şiir söyleyerek
    kim duysa / korkudan ölür
    -tahrip gücü yüksek-
    saatlı bir bombadır patlar
    an gelir
    Attila ölür...

    7 Ekim 2005 Cuma

    meb beni hasta edecek

    Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın sayfasına firefox ile bağlanmak istediğinizde


    This page uses frames, but your browser doesn't support them.

    uyarısı ile karşılaşıyorsunuz. Sitesini

    Apache-AdvancedExtranetServer/2.0.48 (Mandrake Linux/6.11.100mdk) mod_perl/1.99_11
    Perl/v5.8.3 mod_ssl/2.0.48 OpenSSL/0.9.7c PHP/4.3.4 Server at ttkb.meb.gov.tr Port 80

    ile çalıştıran bir devlet kurumunun sayfasına ulaşmak için mutlaka ie kullanılmasının gerekmesi ne kadar acı!!

    Benzer bir durum öğretmenlerin özlük işlerini takip edebilecekleri ilsis'in sayfasında da var. Oradaki açıklama ise şöyle:

    İlsis Sistemi, Internet Explorer 5.0 ve üzerindeki versiyonları için hazırlanmıştır.

    Bu utanılacak bir şey değil gibi geliyor galiba onlara. Daha yapılacak ne kadar çok iş var.

    5 Ekim 2005 Çarşamba

    yeni çeviriler

    Değerli zamanlarını ayırıp çeviri yapan arkadaşlarımın sayısı günden güne artıyor. Bir sonraki çeviri duyurusu daha kalabalık olacak gibi görünüyor. Şimdi haberler:
  • Davut Akçiçek ve Olcay Kabal, Linux Kümeleme NASIL belgesini çevirdiler.

  • Tecrübeli çevirmenimiz Oğuz Y., Debian Paket Bakımcılarının Kılavuzu'u çevirdi.

  • Öğrencilerimizden İşbaran Akçayır, Şifreli Geridönüş Aygıtı NASIL belgesini çevirdi.

  • Daha önce Ruby Kullanıcı Kılavuzu'nu çeviren Pınar Yanardağ üzerinde çalıştığı Ruby Programlama kitabını sayfasından yayınlamaya başladı.

  • Ben de Linux Gezici IPv6 NASIL belgesini çevirdim.
  • 4 Ekim 2005 Salı

    melez prens

    Ön sipariş ile satın aldığım ama kargodan geç gelen Melez Prens'i okumaya başladım. Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu'nun güzel çevirileri sayesinde zevkle okunuyor kitap. İlk beş kitabı sevenler bunu da seveceklerdir eminim.
    Harry Potter ve Melez Prens
    Adı "Hayri Potır ve Melez Şehzade" olan bir kitap da yazılsa o da satar mı diye düşünmeden edemiyor insan (Ali Işıngör'ün kulakları çınlasın). Bana kalırsa nasıl yerli Mayk Hammer varsa yerli Hayri Potır da olabilir. Eğer okumak için kitap alan kişi bu isim benzerleğinden hatalı kitap alabiliyorsa ona yardımcı olmanın yolu yok diye düşünüyorum.

    2 Ekim 2005 Pazar

    arigato Faruk

    Neredeyse bir ay önce verdiğim dvd'leri sonunda murat'a ulaştıran Faruk beye teşekkür ediyorum. Böylece tutamadığım sözlerimin birinden daha kurtuldum, mutluyum.

    1-1'e pek sevindim.

    Gezegen'de Barış Özyurt'un zyban ile sigarayı bırakmaya çalıştığını okudum. Çevremdeki çok kişiden insanı şaşırtacak kadar başarılı bir ilaç olduğunu duyuyordum, umarım onun da sigarayı bırakmasına yardımcı olur. Sigaranın ne kadar berbat bir şey olduğunu bıraktıktan sonra anlıyor insan. İçerken duymadığım kokular, almadığım tatlar olduğunu farkedince şaşırmıştım ben. Onbir yıl günde 2 paket sigara içmiş birisi olarak bırakmanın çoook zor olmadığı kanaatindeyim. Elbet biraz zor ama ne kolay ki?

    izlediklerimden öğrendiğim bir şeyler var

    İzlediğim ilk büyük konser 1990'ların başında Ankara'da Zülfü Livaneli konseriydi. Henüz Sovyetler Birliğinin olduğu zamanlardan bah...