Ekim ayının
dvd+ dergisini almayanlar kaçırmasın diye
Hırsız Var filminin yönetmeni
Oğuzhan Tercan ile yapılan
röportajdan inciler alıntılıyorum (elbette linkleri ben verdim). Gerisini okumak isteyenler 10ytl'ye kıyıp dergiyi alacaklar (dergi yanında dvd de veriyor). Aslında iki sayfalık röportajın tamamı bir ibret belgesi olarak okunabilir. Böyle bir yönetmenin üniversitede hocalık yaptığını, engin bilgi ve görgüsünü genç insanlarla paylaştığını bilmek insanı ne kadar rahatlatıyor.
Kim demiş bu memleketten büyük sanatçı çıkmıyor diye? İşte yönetmen, işte felsefesi :
"Çok para, çok daha iyi film demektir. Bu kesin.
Nuri Bilge'nin
filmlerini seyredemem ben. Beş dakika sonra sıkılır çıkarım.
Ben Amerikan filmi severim, çocukluğumdan beri taptığım sinema odur. Onlarla büyüdüm, onlarla besleniyorum. Hep gişe filmlerine giderim. Bir ara festivale giderdim. Filmlerin yarısında kalkıp çıkıyordum yani. Sinema adına birtakım filmler yapılıyor. Beş para etmez film çoğu yani.
Sanatçı ahlakı; bunlar fasa fiso, bunlar büyücülük saçmalığı, bunlar hep sanatçılık saçmalığı.
Tarkovski,
Tarantino, ne olacak yani, adamın biri insanları büyülüyor, çok matrak bir şey değil. Faşizan bir şey. Büyük sanatçı, büyüleyici film faşizan bir şey benim için. Benim gözümde
Tarkovski'nin
Hitler'den farkı yoktur.
Leonardo da Vinci sanatçı olmuşta ne olmuş? Bu büyü olayına en güzel örnek
Leonardo da Vinci'nin
Mona Lisa'sıdır yani. Paris'te
Louvre'a Monalisa Mona Lisa diye beklentiyle gidersin, sonra bir bakarsınız bir pınar gölünün içinde. Bir 3 saniye 5 saniye bakarsın, gidersin.
Şu da bir gerçek.
Bana hiçbir şey katmadı okuduklarım..Tarkovski sineması mide bulandırıcı mesela.
Ben film çözümlerim.
İstanbul Üniversitesinde yönetmen olmayı, film yapımını öğretiyorum. Filmin çözümlenmesi, alt okuma."