7 Mart 2011 Pazartesi

Belgelendirmeler için öntanımlı dil ne olmalı?

Günümüzde herhangi bir alanda geliştirici olabilmek için mutlaka İngilizce bilmek gerekmesi hoşumuza gitse de gitmese de bir gerçek. Hem dünyada ne yapılıyor anlayabilmek için, hem de yaptığınız şeylerin Türkçe konuşmayan insanlara tarafından da anlaşılabilmesi hatta katkı verilebilmesi için İngilizce okuyabilmek ve yazabilmek gerekiyor. Buraya kadar üzerinde tartışılacak bir şey yok aslında.

Burada üzerinde tartışmak istediğim konu ise biraz başka: Bir topluluk dağıtımı belgelendirmesini öntanımlı olarak hangi dilde yapmalı?

Belgeleri önce İngilizce yazıp, ardından Türkçeye bazılarını çevirmenin arkasındaki nedenleri düşündüğümde şunları görebiliyorum (Bunlar bir yerde böyle yazmıyor. Ben düşünüyorum.):
  • Sonuçta yapılan iş evrensel, bu yüzden herkesin okuyup anlayabileceği, katkı verebileceği bir dilde belgelendirme yapılmalı deniyor olabilir.
  • Geliştiricinin mutlaka İngilizce bilmesi gerekmiyor mu? Buradan alışmaya başlasın deniyor olabilir.
  • Geliştiriciler kendilerini İngilizce daha iyi ifade ediyor olabilirler.
  • Projenin katkı verenlerinin hatırı sayılır bir kısmı Türkçe okuyamıyordur, hatta bu belgeleri yazanlar sadece İngilizce biliyor olabilir.
Madem kendi kendime konuşuyorum, bunlara madde madde değil ama bütüncül bir cevap verebilirim sanırım. Bence Pardus'un ülkemize en önemli katkısı etrafında oluşan özgür yazılım topluluğudur. Elbette bir çok başka katkısı da var ama en önemlisi insanların özgür yazılım konusuna ilgi duymalarını, geliştirme yapmalarını sağlamasıdır bence. Bu açıdan bakınca ikinci ve üçüncü maddeler şaka gibi duruyor farkındayım. Birinci ve dördüncü maddelerin haklılık payı var diye düşünülebilir ama rakamlara bakalım bu konuda isterseniz:

Ohloh.net özgür yazılım projelerinin ve yazılım geliştiricilerin geçmeişlerini görebilmek için süper bir kaynak. Ohloh'ta Pardus sayfasına baktığımızda başlangıcından bu yana 181 kişinin svn depolarına yazdığını görebiliyoruz. Yeni geliştirici adayları filan da bunun içinde ama sayıları biraz yuvarlak almakta bir sorun olmadığını hepimiz birazdan göreceğiz. Ohloh'taki geliştirici adlarını gerçek isimlere dönüştürmek için de Pardus svn'indeki accounts dosyasını kullanabiliriz. Bu dosyaya ve ohloh'a bugün bakınca toplam 27 kişinin anadilinin Türkçe olmayabileceğini tahmin edebiliyorum. Geliştirici sayısı olarak %15 az değil gibi görünüyor. Şimdi de yapılan commit'lere bakalım. Hatta bu commit'leri bir pasta grafikte gösterelim zamanında Gökmen'in yaptığı gibi. 27 kişi az değil ama kişilerin katkısını sayısal olarak görebileceğimiz tek şey ohloh üzerinde yapılan commit sayısı. Bugün itibariyle 117455 kayıt görünüyor (rakamlar öyle çarpıcı ki üç aşağı beş yukarı farketmiyor göreceksiniz). Bu kayıtların sadece 1878 tanesi yukarıda bahsettiğim 27 kişiden geliyor. Oran 0.016 yani her 100 katkıdan sadece 1'i Türkçe konuşmayan birilerinden gelmiş bu güne kadar. Demek ki bütün belgeleri sanki geliştiricilerin hepsinin İngilizce belgeye ihtiyacı varmış gibi yazmanın kayda değer bir getirisi olmamış Pardus'a. Madem şekil önemli bu da grafiği:

Önemli olan kişi sayısı ve commit sayısı değil onların toplum üzerindeki olumlu etkisi denebilir. Ben de büyük oranda bu fikre katılırım ama bu fikri grafiklendirmek mümkün olmadığı gibi grafiği çüzülebilseydi bile çok daha acımasız bir oranın Türkçe konuşanlar lehine olduğunu görürdük.

Bunları Pardus'un yaptığı yanlış demek için yazmadığım anlaşılıyordur ama yine de söylemekte fayda var: Pardus'un kendi dinamikleri ve ona göre aldığı kararlar var. Bence onların bazılarını farklı yapmak daha iyi olabilir ama onları tartışmanın yeri bu blog değil. Bunları olur da bir topluluk dağıtımına başlarsak aklımızda olsun diye yazdım.

Son söz: Topluluk dağıtımında Türkçesi olmayan hiç bir belgelendirme olmamalı (belgeler İngilizce'ye çevrilmesin mi sorusuna okuyucuya hakaret sayılmasın diye değinmiyorum). Madem ülkemizde bir özgür yazılım ekosisteminin oluşmasını istiyoruz, bunu ancak kendi dilimizde yapabiliriz.

7 yorum:

  1. Gerçekte sorun bir özgür yazılım projesinin katkıcılara hangi imkanları hangi şartlarda sunduğundan çok ne kadar büyük/küçük bir kesimin o projeye katkı vermeye hazır olduğu.

    Ülkemizde ve Dünya'da Pardus'a geliştirme katkısı vermeye hazır kişilerin sayısının çok az olduğunu geçtiğimiz 5 yılda herkes öğrenmiş olmalı.

    Yani belgeler belgeler Türkçe olduğu için yüzlerce yabancı geliştirici katkı vermekten vaz geçti diyemiyoruz, aynı şekilde İngilizce yazıldı diye binlerce yerli katkıcı katkı vermekten vaz geçmedi. Sorun böyle bir kitlenin hiçbir zaman olmamış olması.

    Posta listesinde yazdığım gibi bence ne yapıp edip Üniversitelerimizdeki mühendislik, grafik gibi bölümler için Pardus'u veya camia dağıtımını üzerinde kolayca çalışılabilecek, ders ve tez süreçlerinde kullanılabilecek akademik olarak bir cazibe projesi haline getirmek lazım.

    YanıtlaSil
  2. Bu oranın %1 civarında olmasının sebebi; Pardus Projesinin geliştirici listelerinin, hata kayıt sisteminin, ana sayfasının, geliştirici günlüklerinin Türkçe olması yatıyor olmasın ?

    Ha birde en önemlisi bahsi geçen 117455 gönderinin çok büyük bir kısmının TÜBİTAK'ta çalışan geliştiriciler tarafından yapıldığı detayı (~ %80) atlanmamalı (henüz yabancı uyruklu biri çalışmaya başlamadı TÜBİTAK'ta)

    Grafiğin doğru sonuç vermesini istiyorsak, sadece gönüllü geliştiriciler arasında bir oran kurmak gerekir.

    Grafiklerin yansıttığı sonucun, grafiğin içinde geliştiği ortam olduğu detayını atlamayalım bana kalırsa.

    Problem "Kullanım Dili" ile "Geliştirme Dili"nin karıştırılması.

    YanıtlaSil
  3. Bu kadarı da yetmez daha fazla mı İngilizce olsun diyorsun Göksel?

    Milli takıma yabancı oyuncu almak gibi Pardus'a da yabancı mı transfer edelim yahu.

    Şu gönüllü geliştiriciler arasındaki grafiği de çizeyim bir ara.

    YanıtlaSil
  4. Evet, geliştirici listesinin dahi İngilizce olması gerektiğini düşünüyorum.

    Pardus'a yabancı transfer etmeyelim, etmişiz gibi de grafik çıkarmayalım diyorum ben zaten ;)

    Linux geliştiricilerinin kaçta kaçının ana dilinin İngilizce olduğunu çıkartılabilse süper olur bence.

    YanıtlaSil
  5. > Evet, geliştirici listesinin dahi İngilizce olması gerektiğini düşünüyorum.

    Ben de tam bu noktaya itiraz ediyorum zaten. Hepimiz Türkçe konuşuyoruz. Aramıza katılan yabancıların sayısı ihmal edilebilecek kadar az. Ve İngilizce yazışıyoruz.

    Bence önceliğimiz projeye yabancı katkıcı çekmekten çok ülkede özgür yazılım ekosisteminin gelişmesine katkıda bulunmak olmalı.

    Neyse bunları pardus değişsin diye yazmıyorum zaten.

    YanıtlaSil
  6. Belgelendirmeler için ön tanımlı dil ne olmalı?
    Bu soruya ilk aklıma gelen cevap "Bu belgeleri kimler okuyacaksa onların en rahat anlayabileceği/kavrayabileceği dil ön tanımlı dil olmalıdır."
    Aslında soru da basit cevabı da... Sanırım Türkiyedeki geliştiriciler de bunun Türkçe olmasını normal karşılayacaklardır. Sonuçta Türkçeyi kavrama kabiliyeti ile diğer dilleri kıyaslamaya gerek yok.
    İngilizce diyenlere Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu'nun kitaplarını tavsiye ediyorum.

    YanıtlaSil
  7. Richard Matthew Stallman: Sizi anlamıyorum, sorularınızı ingilizce sormayın...

    Gökmen Göksel: Sizi anlamıyorum sorularınızı Türkçe sormayın :S

    Necdet Yücel: Birbirimizi anlamıyoruz, Anlaşmanın en güzel yolu Türkçe.

    Hocam sevdim sizi :) ve anlıyorum

    YanıtlaSil

Ayı Dağı - Andrew Krivak

Duvar'da dünyada tek sağ kalan kadının hikayesini okuduktan sonra Ayı Dağı'nda (dünyaya her ne olduysa artık) hayatta kalan iki kişi...