Bu etkinliği mevcut çalışmalarımıza hız kazandırmak için bir fırsat olarak görürken yeni katkıcıları da aramızda görmek istiyoruz.
etkinlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
etkinlik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Şubat 2016 Cumartesi
LibreOffice Ankara HackFest
Bu etkinliği mevcut çalışmalarımıza hız kazandırmak için bir fırsat olarak görürken yeni katkıcıları da aramızda görmek istiyoruz.
2 Ocak 2016 Cumartesi
LibreOffice Online için hata avcılığı
Geçen hafta düzenlediğimiz LibreOffice Android görüntüleyici için hata avcılığı etkinliğinde mevcut hata kaydı sayısını ikiye katladıktan sonra şimdi de henüz geliştirme aşamasında olan LibreOffice Online için 10 Ocak tarihinde benzer bir etkinlik düzenleyelim istiyoruz.
LibreOffice Online sunucu tarafında LibreOffice çalıştırmayı ve tarayıcı ile ona bağlanarak kullanmayı hedefleyen bir ürün. İsteyen burada tarif edildiği gibi sunucu sürümünü kurup deneyebilir. Android için bir apk dosyası hazırlamış olmamıza rağmen tanımadığımız neredeyse kimse hata avcılığına katılmadığı için sunucu sürümünü denemeniz için oldukça uzun sayılabilecek adımları takip etmenizi beklemeyeceğiz. Bu etkinlik için bir sunucu kurup denemek isteyenlere birer hesap açacağız.
LibreOffice'in bu heyecan verici ürününü deneyerek karşılaştığınız hataları ve iyileştirme isteklerinizi bugzilla'ya girmek isterseniz bana eposta göndermeniz yeterli olacak.
LibreOffice Online sunucu tarafında LibreOffice çalıştırmayı ve tarayıcı ile ona bağlanarak kullanmayı hedefleyen bir ürün. İsteyen burada tarif edildiği gibi sunucu sürümünü kurup deneyebilir. Android için bir apk dosyası hazırlamış olmamıza rağmen tanımadığımız neredeyse kimse hata avcılığına katılmadığı için sunucu sürümünü denemeniz için oldukça uzun sayılabilecek adımları takip etmenizi beklemeyeceğiz. Bu etkinlik için bir sunucu kurup denemek isteyenlere birer hesap açacağız.
LibreOffice'in bu heyecan verici ürününü deneyerek karşılaştığınız hataları ve iyileştirme isteklerinizi bugzilla'ya girmek isterseniz bana eposta göndermeniz yeterli olacak.
27 Aralık 2015 Pazar
LibreOffice Android Görüntüleyicisi için hata avcılığı
Bir yazılım projesine verilebilecek en önemli desteklerden biri de hata raporlamak. Geliştiriciler her ne kadar yazılımı testlerden geçirseler de bunu ancak sınırlı sayıda donanımla ve sistemle yapabiliyorlar. Hata raporlamak için bir programlama bilgisine sahip olmak gerekmemesi onu tüm kullanıcılar tarafından yapılabilir bir şey haline getiriyor. Raporlanacak şey bir yazılımı kullanırken karşılaşılan bir hata olabileceği gibi, yazılımın bir parçasının davranışında beklenen bir değişiklik veya yazılımla ilgili bir yenilik önerisi de olabilir.
Bu yıl Çanakkalede bir grubun LibreOffice geliştiricisi olmak için çalıştığını daha önce yazmıştım. Bu ekip 29 Aralık saat 13:00'da LibreOffice Android Görüntüleyici sürümü için bir hata avcılığı etkinliği düzenleyecek. LibreOffice Windows, MacOS ve GNU/Linux üzerinde belge oluşturmak için kullanılabilirken Android üzerinde sadece belge görüntüleyici olarak çalışıyor. Bu ürünün mümkün olduğunca az hatayla ve çok özellikle çalışabilmesi için hata kaydı girilmesinin önemi çok büyük.
Eğer siz de Android kullanıyorsanız ve LibreOffice için bir şeyler yaptım demek isterseniz sizi de bekleriz. Elbette hata kaydı girebilmek bu gün ve saatle kısıtlı değil ama birlikte iş yapmanın keyfi de başka ;) Bu tarihten önce Nasıl Hata Kaydı Açılır belgesini okumanız emeklerinizin boşa gitmemesini sağlayacağı gibi çalışmanızın verimini de arttıracaktır. LibreOffice için Android uygulamasını marketten indirmek yerine bizim son halinden oluşturduğumuz geliştirme sürümünü kullanmanızı öneriyoruz.
Bu tarihte protonları çarpıştırmayacaksanız siz de katılın ;)
Bu yıl Çanakkalede bir grubun LibreOffice geliştiricisi olmak için çalıştığını daha önce yazmıştım. Bu ekip 29 Aralık saat 13:00'da LibreOffice Android Görüntüleyici sürümü için bir hata avcılığı etkinliği düzenleyecek. LibreOffice Windows, MacOS ve GNU/Linux üzerinde belge oluşturmak için kullanılabilirken Android üzerinde sadece belge görüntüleyici olarak çalışıyor. Bu ürünün mümkün olduğunca az hatayla ve çok özellikle çalışabilmesi için hata kaydı girilmesinin önemi çok büyük.
Bu tarihte protonları çarpıştırmayacaksanız siz de katılın ;)
17 Mart 2015 Salı
Kadın bilişimci etkinlikleri hakkında
Geçen pazar WomenTechmakers İstanbul etkinliğine katıldım. Yaklaşık 60 kadar kadın bilişimcinin konuştuğu, deneyimlerini ve bilgilerini paylaştığı etkinliğe katılım hayli yüksekti.
Her türlü örgütlülüğü faydalı bulur ve desteklerim. Yakın ilgi alanlarına sahip insanların bir araya gelmesinde hep fayda görürüm. İnsanların elbette kendilerine yakın buldukları gruplarla birlikte olmalarını da aklı başında herkes kabul eder sanırım. Konuya böyle bakınca kadın bilişimci etkinliklerini de gerekli ve faydalı buluyorum. Bu etkinlikten önce de bir çok benzer etkinliğe katılmış ve çokça kadın çalışma arkadaşı buralarda konuşmuş biri olarak katılmadığım bir noktayı yazmak istiyorum.
Toplumun her alanında kadınların hakettikleri yerde olmadıklarını biliyoruz. Sistem kadınları ya ucuz iş gücü olarak kullanmak ya da çocuk doğurup onlara bakan evinin kadını olarak görmek eğiliminde. Benim dinlediğim, konuştuğum kadınların (ve erkeklerin) önemli bir bölümü yaşadıkları sorunu bir sistem sorunu olarak görmüyorlar. Sorunu doğru tespit edemeyince çözümle ilgili de kafalar büyük oranda karışık oluyor tabi. Elbette konuşmalarını ufuk açıcı bulduğum kadınların sayısı da az değil ama bahsettiğim grup da çok kalabalık.
Kadınların aslında bilişim dünyasınında ne kadar iyi işler yapabileceklerini anlatırken konunun biyolojik taraflarına girmeleri ve vay efendim erkekler beyninin şu tarafını şöyle kullanıyormuş, şunları salgılıyormuş gibi söylemlerde bulunmalarını çok garipsiyorum. Bilişim sektörü güç gerektiren bir alan olmadığından (hoş gerektirse ne olacak; 193 kilo kaldıran kadın var) kadınların durumlarına itirazlarını sistemin kendilerine biçtiği rolü kabullenerek yapmaları bir sonuca varmalarını engelliyor bence. Aşağıda bu etkinliğin konuşmacılarından birinin konuşmasını tanıtımı var.
Kadınların yaşadıkları haksızlıklara itirazları sırasında 'biz doğurabiliyoruz ya, bunu mu yapamayacağız' demelerini bir kaç açıdan sakıncalı buluyorum. Bir kere bunu söylemek kadın olmayı anne olmakla özdeşleştirmiş oluyor ve doğurmamayı seçen, henüz doğurmamış olan veya doğuramayacak olanları kendinden görmemiş oluyor. İkinci olarak biyolojik olarak kadın vücuduyla doğmamış ama kendini kadın hissedenleri dışlamış oluyor bu tavır. Zaten birinin sadece doğurabildiği için bilgisayardan anlayabileceğini düşünmesini gerçekten aklım almıyor.
Bir de özgür yazılım dünyasında kadınlara bakış nasıl diye bakalım ve yazıyı uzatmayayım istiyorum. Aşağıdaki ekran görüntüsü kadınları özgür yazılım dünyasına katılmaya teşvik etmek için düzenlenen Outreach Program for Women ana sayfasından. Bakalım sadece kadınlar için düzenlenen bu etkinliğe kimlerin katılabileceği nasıl tarif edilmiş.
İki yaklaşımın farkı yerli ve yabancı olmasında değil elbette. Soruna iki farklı bakış, kadının bile iki farklı tarifi demek oluyor aslında. Cinsiyete, ırka, dine veya başka bir şeye göre ayrımcılığın olmadığı, sadece yaptığınız işin konuşulduğu özgür yazılım dünyasına bekleriz ;)
Her türlü örgütlülüğü faydalı bulur ve desteklerim. Yakın ilgi alanlarına sahip insanların bir araya gelmesinde hep fayda görürüm. İnsanların elbette kendilerine yakın buldukları gruplarla birlikte olmalarını da aklı başında herkes kabul eder sanırım. Konuya böyle bakınca kadın bilişimci etkinliklerini de gerekli ve faydalı buluyorum. Bu etkinlikten önce de bir çok benzer etkinliğe katılmış ve çokça kadın çalışma arkadaşı buralarda konuşmuş biri olarak katılmadığım bir noktayı yazmak istiyorum.
Toplumun her alanında kadınların hakettikleri yerde olmadıklarını biliyoruz. Sistem kadınları ya ucuz iş gücü olarak kullanmak ya da çocuk doğurup onlara bakan evinin kadını olarak görmek eğiliminde. Benim dinlediğim, konuştuğum kadınların (ve erkeklerin) önemli bir bölümü yaşadıkları sorunu bir sistem sorunu olarak görmüyorlar. Sorunu doğru tespit edemeyince çözümle ilgili de kafalar büyük oranda karışık oluyor tabi. Elbette konuşmalarını ufuk açıcı bulduğum kadınların sayısı da az değil ama bahsettiğim grup da çok kalabalık.
Kadınların aslında bilişim dünyasınında ne kadar iyi işler yapabileceklerini anlatırken konunun biyolojik taraflarına girmeleri ve vay efendim erkekler beyninin şu tarafını şöyle kullanıyormuş, şunları salgılıyormuş gibi söylemlerde bulunmalarını çok garipsiyorum. Bilişim sektörü güç gerektiren bir alan olmadığından (hoş gerektirse ne olacak; 193 kilo kaldıran kadın var) kadınların durumlarına itirazlarını sistemin kendilerine biçtiği rolü kabullenerek yapmaları bir sonuca varmalarını engelliyor bence. Aşağıda bu etkinliğin konuşmacılarından birinin konuşmasını tanıtımı var.
Kadınların yaşadıkları haksızlıklara itirazları sırasında 'biz doğurabiliyoruz ya, bunu mu yapamayacağız' demelerini bir kaç açıdan sakıncalı buluyorum. Bir kere bunu söylemek kadın olmayı anne olmakla özdeşleştirmiş oluyor ve doğurmamayı seçen, henüz doğurmamış olan veya doğuramayacak olanları kendinden görmemiş oluyor. İkinci olarak biyolojik olarak kadın vücuduyla doğmamış ama kendini kadın hissedenleri dışlamış oluyor bu tavır. Zaten birinin sadece doğurabildiği için bilgisayardan anlayabileceğini düşünmesini gerçekten aklım almıyor.
Bir de özgür yazılım dünyasında kadınlara bakış nasıl diye bakalım ve yazıyı uzatmayayım istiyorum. Aşağıdaki ekran görüntüsü kadınları özgür yazılım dünyasına katılmaya teşvik etmek için düzenlenen Outreach Program for Women ana sayfasından. Bakalım sadece kadınlar için düzenlenen bu etkinliğe kimlerin katılabileceği nasıl tarif edilmiş.
İki yaklaşımın farkı yerli ve yabancı olmasında değil elbette. Soruna iki farklı bakış, kadının bile iki farklı tarifi demek oluyor aslında. Cinsiyete, ırka, dine veya başka bir şeye göre ayrımcılığın olmadığı, sadece yaptığınız işin konuşulduğu özgür yazılım dünyasına bekleriz ;)
9 Nisan 2013 Salı
Özgür Yazılım ve Linux Günleri 2013'ün ardından
Özgür Yazılım ve Linux Günleri bu yıl da çok eğlenceli geçti benim için. İşin doğrusu etkinliğin ana teması NoSQL olunca çok fazla konuşma benim ilgi alanımın dışında kaldı. Eminim veritabanı insanı olmadığı için etkinliğe gelmemiş çokça insan vardır.
Etkinlik Musta ve Chris hocaların kısa konuşmalarıyla başladı. Her ikisini de dinlemenin ayrı keyifli tarafları var. İkinci konuşmalar arasından Ahmet Kaplan'ın Pardus'la ilgili sunumu bence dikkat çekiciydi. Ahmet hoca yaptıkları çalışmaları anlattı. Mevcut durum neredeyse kimseyi tatmin etmediği gibi sunumdaki açıklamalar da bence yetersizdi. Keşke teknik ekipten de biri olsaydı ve o cevaplasaydı soruları. Ahmet hoca çok geniş pencereden geleceğe yönelik planlarını anlattı ama anlattıklarını destekleyecek şeyleri gösteremiyor oluşu ikna ediciliğini çok azalttı doğrusu. Pardus eski geliştiricisi Ozan Çağlayan söz alarak durumdan memnun olmadığını ve durumu takip edeceğini söyledi. Konuşmanın ardından etkinlik alanında da kalabalık bir grup birlikte konuştular ama ben dinleyici olarak katılmadım sohbete. Bu vesileyle kısa süreliğine memlekette bulunan Gökçen'i de görmüş oldum.
Üçüncü oturum olarak Çağrı Ersen'in nagios sunumunu dinledim. Yazılarından tanıdığım ve takdir ettiğim biri olduğundan yüz yüze görüşüp tanışmış olmaktan çok mutlu oldum. Sunum her açıdan çok başarılıydı. Keşke iki lafın belini kırmaya fırsat olsaydı. Umarım başka bir etkinlikte bu fırsatı yakalayabilirim.
Öğleden sonra önce JMeter anlatan Gökhan Akgün'ü dinledim. Gökhan çok akıllı ve çalışkan biri olduğundan ileride eminim çok daha iyi bir hatip olacaktır. Bu sunum da güzeldi bence.
İlk günü Doruk'un salondan taşan katılımcıların olduğu Sürdürülebilir Linux Sistem Yönetimi semineri ile bitirdik. Doruk zaten yılların tecrübeli konuşmacısı olduğundan herkesi konunun içine çekerek çok başarılı bir konuşma yaptı. Eminim herkes beklediğinden fazlasını bularak ayrılmıştır ilk günün sonunda.
Pazartesi başlayan sınavları olmasına rağmen iki geceyi yolda geçirmeyi göze alıp benimle birlikte gelen öğrencilerim Aybüke, Ebru ve Esra ilk günün sonunda geri döndüler. Konu sınavlar olunca ısrar etmek imkanı olmadı ama hem akşam sohbetlere hem de ikinci güne katılmış olmalarını çok isterdim doğrusu. Bu kadarının bile onlar için iyi bir tecrübe olduğuna eminim.
İkinci gün Couchbase anlatan Kaan ve İşbaran'ı dinleyerek başladı etkinlik benim için. Her ikisi de konuya çok hakim olduklarından benim dinlediğim en başarılı sunumlardan birini yaptılar. Olumlu ve olumsuz yanlarıyla tecrübelerini çok iyi aktardılar. Bu iki kocaman adamla öğrenciliklerinde birlikte bulunmuş olmaktan bir kez daha gurur duydum.
Etkinliğin son oturumunda geçen yıldan bu yana konuştuğumuz Yakından Eğitim hakkında bir sunumumuz oldu. Katılanların çok büyük bölümünü tanıyordum, benim tahminimin çok altında katılımcı vardı salonda. Yakından Eğitim'i neredeyse hiç duyuramadığımızı etkinlik alanındakilerin neredeyse hiçbirinin haberinin olmamasından anlamak mümkündü. Umarım bu dönem yapılacak güzel işlerle bir sonraki döneme başlarken daha çok adını duyurabiliriz.
Bilgi Üniversitesi ekibi her yıl olduğu gibi yine çok iyi hazırlanmıştı, aksayan birşey yoktu, özverili çalıştılar, sağolsunlar.
Etkinliğin geri kalan büyük bölümü, cuma ve cumartesi akşamları da dahil olmak üzere hep arkadaşlarla muhabbet etmekle geçti. Sadece biriyle konuşmak için bile bu yolu tepebileceğim yirmiden fazla arkadaşla birlikte olmak çok güzeldi. Bu kadar güzel ve akıllı genç kadınla, fişek gibi delikanlılarla (elbette daha az genç ve göbekli olanlarla da ;)) dopdolu geçen iki günün ardından etkinlik de bitti.
Etkinlik Musta ve Chris hocaların kısa konuşmalarıyla başladı. Her ikisini de dinlemenin ayrı keyifli tarafları var. İkinci konuşmalar arasından Ahmet Kaplan'ın Pardus'la ilgili sunumu bence dikkat çekiciydi. Ahmet hoca yaptıkları çalışmaları anlattı. Mevcut durum neredeyse kimseyi tatmin etmediği gibi sunumdaki açıklamalar da bence yetersizdi. Keşke teknik ekipten de biri olsaydı ve o cevaplasaydı soruları. Ahmet hoca çok geniş pencereden geleceğe yönelik planlarını anlattı ama anlattıklarını destekleyecek şeyleri gösteremiyor oluşu ikna ediciliğini çok azalttı doğrusu. Pardus eski geliştiricisi Ozan Çağlayan söz alarak durumdan memnun olmadığını ve durumu takip edeceğini söyledi. Konuşmanın ardından etkinlik alanında da kalabalık bir grup birlikte konuştular ama ben dinleyici olarak katılmadım sohbete. Bu vesileyle kısa süreliğine memlekette bulunan Gökçen'i de görmüş oldum.
Üçüncü oturum olarak Çağrı Ersen'in nagios sunumunu dinledim. Yazılarından tanıdığım ve takdir ettiğim biri olduğundan yüz yüze görüşüp tanışmış olmaktan çok mutlu oldum. Sunum her açıdan çok başarılıydı. Keşke iki lafın belini kırmaya fırsat olsaydı. Umarım başka bir etkinlikte bu fırsatı yakalayabilirim.
Öğleden sonra önce JMeter anlatan Gökhan Akgün'ü dinledim. Gökhan çok akıllı ve çalışkan biri olduğundan ileride eminim çok daha iyi bir hatip olacaktır. Bu sunum da güzeldi bence.
İlk günü Doruk'un salondan taşan katılımcıların olduğu Sürdürülebilir Linux Sistem Yönetimi semineri ile bitirdik. Doruk zaten yılların tecrübeli konuşmacısı olduğundan herkesi konunun içine çekerek çok başarılı bir konuşma yaptı. Eminim herkes beklediğinden fazlasını bularak ayrılmıştır ilk günün sonunda.
Pazartesi başlayan sınavları olmasına rağmen iki geceyi yolda geçirmeyi göze alıp benimle birlikte gelen öğrencilerim Aybüke, Ebru ve Esra ilk günün sonunda geri döndüler. Konu sınavlar olunca ısrar etmek imkanı olmadı ama hem akşam sohbetlere hem de ikinci güne katılmış olmalarını çok isterdim doğrusu. Bu kadarının bile onlar için iyi bir tecrübe olduğuna eminim.
İkinci gün Couchbase anlatan Kaan ve İşbaran'ı dinleyerek başladı etkinlik benim için. Her ikisi de konuya çok hakim olduklarından benim dinlediğim en başarılı sunumlardan birini yaptılar. Olumlu ve olumsuz yanlarıyla tecrübelerini çok iyi aktardılar. Bu iki kocaman adamla öğrenciliklerinde birlikte bulunmuş olmaktan bir kez daha gurur duydum.
Etkinliğin son oturumunda geçen yıldan bu yana konuştuğumuz Yakından Eğitim hakkında bir sunumumuz oldu. Katılanların çok büyük bölümünü tanıyordum, benim tahminimin çok altında katılımcı vardı salonda. Yakından Eğitim'i neredeyse hiç duyuramadığımızı etkinlik alanındakilerin neredeyse hiçbirinin haberinin olmamasından anlamak mümkündü. Umarım bu dönem yapılacak güzel işlerle bir sonraki döneme başlarken daha çok adını duyurabiliriz.
Bilgi Üniversitesi ekibi her yıl olduğu gibi yine çok iyi hazırlanmıştı, aksayan birşey yoktu, özverili çalıştılar, sağolsunlar.
Etkinliğin geri kalan büyük bölümü, cuma ve cumartesi akşamları da dahil olmak üzere hep arkadaşlarla muhabbet etmekle geçti. Sadece biriyle konuşmak için bile bu yolu tepebileceğim yirmiden fazla arkadaşla birlikte olmak çok güzeldi. Bu kadar güzel ve akıllı genç kadınla, fişek gibi delikanlılarla (elbette daha az genç ve göbekli olanlarla da ;)) dopdolu geçen iki günün ardından etkinlik de bitti.
22 Ekim 2012 Pazartesi
Özgür Web Teknolojileri Günleri 2012'nin ardından
Üç yıldır LKD ve Yeditepe Üniversitesi bilgisayar topluluğu tarafından ortaklaşa düzenlenen bu etkinliğe katılıp katılmamak konusunda pek kararsızdım. Etkinlik programı oldukça dolu olmasına rağmen cuma ve cumartesi gecelerini yolda geçirecek olmanın yorgunluğunun nasıl olacağını da biliyordum. Sonuçta gerçekten büyük yorgunluk oldu ama gittiğime çok memnunum.
Seminerlerin yapıldığı üç salon da oldukça doluydu. Sponsor olan firmaların sayısı bir üniversite etkinliği için iyi sayılırdı bence. Ben hiçbir semineri dinlemeye fırsat bulamadım ama benim gibi eşi dostu görmeye gelenlerin sayısı hiç de azımsanacak gibi değildi. Eski öğrencilerimden ve arkadaşlardan oluşan oldukça kalabalık bir grubu görmek/gevezelik etmek için harika bir fırsat oldu.
Geceyi etkinlikten etkinliğe görüşebildiğimiz arkadaşlarla ve Yeditepe tarafında etkinliği hazırlayanlarla birlikte güzel bir mekanda çokça eğlenerek bitirdik. Velhasıl çok güzel bir etkinlik oldu, keşke siz de gelseydiniz.
26 Haziran 2012 Salı
I. Bozcaada Özgür Yazılım Günlerinin ardından
Geçen haftasonu Bozcaada Özgür Yazılım Günlerinde buluştuk. Ankara'dan, İstanbul'dan, İzmir'den hatta Adana'dan gelenler oldu. Çok önemli bir sınavına çok az kalmasına rağmen Oğuz'da ilk gün aramızdaydı. Son dakikada işi çıktığından gelemeyen arkadaşlarımız da oldu.
Velhasıl 2 gün boyunca Bozcaada'daki büyük eğlencenin bir parçası olduk; bol bol gevezelik ettik, buz gibi denize girdik, yedik, içtik. Ben katılan herkesi tanıyordum ama ilk defa karşılaşanlar da oldu ama adada yemekler dahil her şey çok güzeldi. Seneye çok daha kalabalık bir ekiple buluşmak üzere ayrıldık. Siz de takvimlerinizde işaretleyin bence bu etkinliği.
Velhasıl 2 gün boyunca Bozcaada'daki büyük eğlencenin bir parçası olduk; bol bol gevezelik ettik, buz gibi denize girdik, yedik, içtik. Ben katılan herkesi tanıyordum ama ilk defa karşılaşanlar da oldu ama adada yemekler dahil her şey çok güzeldi. Seneye çok daha kalabalık bir ekiple buluşmak üzere ayrıldık. Siz de takvimlerinizde işaretleyin bence bu etkinliği.
18 Haziran 2012 Pazartesi
LibreOffice Çeviri Akşamları
LibreOffice çevirileri üzerinde çalışanlar olarak her Çarşamba saat 21'de beraber çeviri yapmayı denemeye karar verdik. Çeviri yaparken bir yandan da irc kanalında konuşarak aklına bir şey takılanların konuşabileceği, birbirimizden öğrenebileceğimiz bir ortam oluşturmayı hedefliyoruz.
Yazışmaları forumda bu başlık altında sürdürüyoruz. İlgisini çekenleri bekleriz.
3 Nisan 2012 Salı
Özgür Yazılım ve Linux Günlerinin ardından
Özgür Yazılım ve Linux Günleri bu yıl da çok eğlenceli geçti benim için. Bir gün öncesinde gitmiş olmama rağmen kimseyle istediğim kadar konuşamadım. Gitmeden önce planlar yapmış olsam da çok az semineri dinleyebildim. Hatta baştan sona bir tek Serdar Dalgıç'tan paket yönetim sistemleri dinledim desem yalan olmaz. Zamanı daha iyi ayarlayıp eski öğrencilerimle ve zaten pek az görüşebildiğim arkadaşlarla daha çok sohbet etme fırsatı yaratabilmeyi isterdim.
Biz her yıl olduğu gibi yine elliden fazla öğrenciyle katıldık etkinliğe. Daha önce seminere gittiğimiz Balıkesir Üniversitesi ve önümüzdeki ay seminere gideceğimiz Yalova Üniversitesi de aynı şekilde birer otobüs dolusu öğrenciyle katıldılar. Klasik olarak İstanbul'daki öğrencilerin katılımı çok azdı. Benden ve ev sahibi Bilgi Üniversitesindeki akademisyenlerden başka üniversite personeli olmaması yine dikkat çekiciydi.
Kurulma aşamasının sonuna gelmiş bilgisayar mühendisleri odasının iki tarafındaki arkadaşlarla da (Alper Eryılmaz ve İlyas Emre Karan) son anda karşılaşıp daha sonra yazışalım diye konuştuk. Buraya da yazayım ki onlara yazmamaya bahanem kalmasın.
İki gün boyunca üzerinde konuştuğumuz ve hepimizin aklına yatan bir Yakından Eğitim konusu var ki onun için hazırlıklara başladık bile. Duyurmaya hazır olunca eminim çok fazla ilgi görecek bir konu olacaktır.
Beni dostça misafir eden Erdem Bayer ve Devrim Gündüz'e, üç gün boyunca gevezeliğime katlanan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyor, bu duygu ve düşüncelerle bir başka etkinlikte görüşmek üzere diyorum.
Biz her yıl olduğu gibi yine elliden fazla öğrenciyle katıldık etkinliğe. Daha önce seminere gittiğimiz Balıkesir Üniversitesi ve önümüzdeki ay seminere gideceğimiz Yalova Üniversitesi de aynı şekilde birer otobüs dolusu öğrenciyle katıldılar. Klasik olarak İstanbul'daki öğrencilerin katılımı çok azdı. Benden ve ev sahibi Bilgi Üniversitesindeki akademisyenlerden başka üniversite personeli olmaması yine dikkat çekiciydi.
Kurulma aşamasının sonuna gelmiş bilgisayar mühendisleri odasının iki tarafındaki arkadaşlarla da (Alper Eryılmaz ve İlyas Emre Karan) son anda karşılaşıp daha sonra yazışalım diye konuştuk. Buraya da yazayım ki onlara yazmamaya bahanem kalmasın.
İki gün boyunca üzerinde konuştuğumuz ve hepimizin aklına yatan bir Yakından Eğitim konusu var ki onun için hazırlıklara başladık bile. Duyurmaya hazır olunca eminim çok fazla ilgi görecek bir konu olacaktır.
Beni dostça misafir eden Erdem Bayer ve Devrim Gündüz'e, üç gün boyunca gevezeliğime katlanan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyor, bu duygu ve düşüncelerle bir başka etkinlikte görüşmek üzere diyorum.
27 Mart 2012 Salı
Özgür Yazılım ve Linux Günleri'12
Linux Kullanıcıları Derneği ve Bilgi Üniversitesinin birlikte düzenledikleri Özgür Yazılım ve Linux Günleri bu yıl 30-31 Mart tarihlerinde Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsünde düzenlenecek. Özgür Yazılım insanlarının en önemli buluşma yeri olan etkinlikte sabahtan akşama seminerler dinlemek, camiadan arkadaşlarla görüşmek, yenileriyle tanışmak imkanı olacak. Her yıl olduğu gibi bu yılda Çanakkale'den oldukça kalabalık bir grupla etkinliğe (eski adıyla şenliğe) katılmayı planlıyoruz.
Ben bu tip etkinliklerde seminerlerden çok (doğruyu konuşmak lazım) kahve aralarında gevezelik etmeyi, yeni insanlarla tanışmayı değerli buluyorum. Hele etkinlik İstanbul'da olunca orada çalışan eski öğrencilerim ve arkadaşlarımın sayısı hayli kabarık oluyor.
Ayrıntılı program etkinlik sayfasında var ama benim özellikle katılmak istediklerim şunlar:
Ben bu tip etkinliklerde seminerlerden çok (doğruyu konuşmak lazım) kahve aralarında gevezelik etmeyi, yeni insanlarla tanışmayı değerli buluyorum. Hele etkinlik İstanbul'da olunca orada çalışan eski öğrencilerim ve arkadaşlarımın sayısı hayli kabarık oluyor.
Ayrıntılı program etkinlik sayfasında var ama benim özellikle katılmak istediklerim şunlar:
- Chris Stephenson, "Bilgisayar Bilimcileri Haklıymış: Programlama Dillerindeki Son Gelişmeler". Chris hoca her yıl oldukça eğlenceli ve ilginç konuşmalar yapıyor, hem öğrenciler hem de çalışanlar için kaçırılmaması gereken bir sunum olacaktır eminim. Aynı sırada arkadaşım Fatih Uluçam ayrıldığı Batman Üniversitesinde yaptıklarını anlatacak. Üniversitesine ne kadar emek harcadığını bildiğimden kurumsal olarak bir işi nasıl yapacağını merak edenlere yardımcı olacağını tahmin ediyorum.
- İkinci oturumda Eray Arslan "Kerberos'a Giriş" anlatırken, Hakan Uygun da "Maven Derleme Sistemi ile Proje Hayat Döngüsü" anlatacak. Ben bu oturumda muhtemelen dışarıda gevezelik ederim.
- Üçüncü oturumda eğer öğleden sonra da dinlemeye devam edecekseniz Gökşin Akdeniz'den FreeBSD dinlemek iyi fikir olabilir. Ben salonların önünde olurum.
- Yemekten sonra Yaşar Safkan'dan "Yazılımcı Seçimine Mühendisçe Yaklaşım" dinlenebiir ama ben Serdar Dalgıç'tan "Linux’ta Paket/Yazılım Yönetim Sistemleri" dinlemeyi tercih edeceğim. PiSi, deb ve rpm'nin çözemediği hangi sorunları çözüyor gibi sorulardan bahdesilecek teknik bir seminer olmasını ümit ediyorum.
- Teknik bir seminer dinlemek isteyenler Devrim Gündüz'den "RPM Paketi Hazırlamanın İncelikleri"ni dinlerken ben Roy Büyüksimkeşyan'dan "Bir Proje Yöneticisinin Günlüğü: Son Projemi Nasıl Batırdım?" oturumuna katılacağım. Artık ihtiyarladığımdan mıdır nedir, böyle tecrübelerin anlatıldığı oturumlar daha cazip geliyor bana.
- Teknik konuları dinlemek isteyenler için son oturumda Yaşar Safkan!ın "Açık Kaynak Test Kütüphaneleri ile Birim Testi Yapmak" semineri iyi bir seçenek olabilir. Ben bu vakti de gevezelikle değerlendiririm.
- iki oturum peşpeşe dinlerim diyenler için Devrim Gündüz "PostgreSQL’de Uygulamalı Gömülü Replikasyon" anlatacak. Benim bildiğim Devrim bu iki oturumu blok olarak yapar, hatta bir sonraki seminerden de vakit çalmaya kalkar. Dinlemesi zevkli olur ama temponun böyle olacağını bilerek gidin ;) Özhan Karaman'dan "Btrfs Dosya Sistemi Teknolojisi ve Kullanımı" ve Bünyamin Demir'den "Güvenli Kod Geliştirme" de değerlendirilebilir diğer alternatifler. Cuma gecesinin nasıl geçeceğine bağlı olarak bu oturuma yetişemeyebilirim gibi geliyor bana;)
- İkinci oturumda Erek Göktürk ve Onur Küçük birlikte "Al Ruby'i vur Python'a" diyecekler. Eğlenceli bir sunum olacağını düşünüyorum. Bilgisayar Mühendisliği öğrencilerine python anlatan biri olarak tam benlik bir oturum olacak. Paralel bir salonda da Akın Ömeroğlu "Özgür Yazılımda Patentler ve Davalar" hakkında konuşacak. Teknik olmayan bir şey dinlemek isteyenler için bu oturumdaki tek seçenek de o olacak sanırım.
- Yemekden önceki son oturum da Eren Türkay çoğumuzun yabancı olduğu bir konudan "Linux ile Amatör Telsizcilik"den bahsedecek. Paralel bir oturumda da Doruk Fişek "MariaDB vs MySQL Karşılaştırması" yapacak. Seçimi hava şartlarına göre yaparım diye düşünüyorum.
- Öğleden sonra Oğuz Yarımtepe yıllar önce yaptığı "Linux-DO: GNU/Linux ve Uzak Doğu Felsefesi" sunumunun genişletilmiş halini yapacak. O zaman da çok eğlenceliydi şimdi daha da eğlenceli olacak sanırım. Onur Küçük "Linux Açılış Süreci"ni başka bir oturumda anlatsaydı da Linux-Do seminerini anlatanlar ve dinleyenlerde ona katılabilselerdi isterdim ama paralel oturumlar olunca böyle çakışmalar kaçınılmaz oluyor.
- Son iki oturumda diğer seminerlerin yanı sıra "Pardus: Topluluk Olarak Ne Yapıyoruz?" paneli var. Belki birincisine katılıp Pardus Çalıştayı ile ilgili sorulara katkıda bulunabilirim.
18 Mart 2011 Cuma
Gnome 3 Partisi

Gnome 3'ün duyurulması 6-10 Nisan tarihleri arasında dünyanın dört bir köşesinde kutlanacak. Biz de Çanakkale'de bunun için bir araya geleceğiz.
Bu kadar Gnome sevenin olduğunu duyuyoruz, bakalım nerelerde etkinlikler olacak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Yazan, Yöneten ve Oynayan aynı kişiyse o tiyatroya gitmeyin
Elbette her genelleme gibi bunun da bazı istisnaları var ama istisna olmadan genelleme zaten yapılamaz. Oldukça uzun zamandır yerli ve yab...
-
Konuşmak bedava ama onlar kodu gösterecekler: Pınar Yanardağ: Application for Evolution's encryption and key selection interface project...
-
Bu yıl kabul edilen bizim çocuklar: Serdar Yıldız - GAMS / AMPL Interface Mesutcan Kurt - Python Multi Build İsmail Kuru - Integration of t...
-
Bu yıl kabul edilen bizim çocuklar: Ersin Akıncı --- Beyond Digital Texts: A New Spatial and Ontological Formatting Framework for Creating C...