5 Aralık 2011 Pazartesi

Eczacılar neden ilaç satıyor?

Bu sorunun dayanakları benim açımdan şöyle:

  • Bugüne kadar hiç eczacıdan ilaç almadım ben. Hep kalfalar yapıyor bu işi. Madem kalfa tek başına yapabiliyor neden ilaç satabilmek için eczacıya ihtiyaç var?
  • Sadece diplomayı çerçeveletip dükkanına asabilmek için dört yıl lisans eğitimi okumak kaynak israfı değil mi?
  • Doktorun reçeteye yazdığı 'sabah akşam tok karna birer tane' ifadesini ilaç kutusuna yazabilmek bir uzmanlık alanı mı?
  • Sağlık sisteminden sorgulama yapmak dahil bütün işleri kalfalar yaparken, neredeyse sadece kasada durup para almanın bakkallıktan ne farkı var?
  • İlaç sadece eczanede satılabildiği için nöbetçi eczane diye bir kavram var. Örneğin Çanakkale'de sadece 1 (yazıyla bir) nöbetçi eczane oluyor akşamları ve haftasonları. Bilmem ne sağlık ocağının karşısında gibi saçma sapan tariflerle nöbetçi eczane aradığım o kadar fazla oldu ki bugüne kadar. Arabayla turlarken yine katlanılabilir ama soğuk havada yaya olarak da az gezmedim.
Eczanelerdeki acayiplikler bu kadarla sınırlı da değil benim açımdan: Kalp hastası olduğumu ilk öğrendiğim gün (yıllar önce) doktor bir reçete yazdı, şöyle şöyle kullanacaksın diye de tarif etti. Bu reçeteyle eczaneye gittim, yıkılmış bir halde tabi. Eczanede çalışan genç bir kadın (eczacı değil elbette, onlar müşteriyle (hasta değil) muhatap olmuyorlar) bana doktorumun reçeteye yazdığı ilacın ücretinin devlet tarafından kısmen ödendiğini ama onun raftan çıkardığı ve aynı işe yaradığını söylediği diğer iki ilaçtan birini alırsam daha az bir fark ödemem gerektiğini, diğerini alırsam hiç fark ödemeyeceğimi söyledi. Bana hangisini vereyim diye sordu. Hayatında hiç tıbbi eğitim almamış bir eczane çalışanı (eczacı değil elbette) bana hangi kalp ilacını tercih ettiğimi sordu yani. Ben buna kendim karar verebiliyor olsam ne hekime ne de eczacıya ihtiyacım olurdu herhalde.

Sağlık sisteminin hastayla eczacıları bu şekilde karşı karşıya getirmesinin sorumlusu elbette eczacılar değil ama hastalara tavsiyede bulunanlar da eczacılar olmadı benim karşılaştığım durumlarda. Ayrıca bunun için birinin insiyatifine ne gerek var? Her aldığımız ilaç için sağlık bakanlığına bağlı sistemden sorgulama yapılıyorken hekimin yazdığı ilaçların alternatifleri de o sistemden okunabilir. Sisteme kayıtlı olmayan bir ilaç satılamadığına göre alternatifleri de bir zahmet giriversinler sisteme. Lise mezunu bir kızcağızın insafına kalmaktan iyi olur herhalde.

4 yorum:

  1. Eczacıların özel karışımlarla hazırladığı ilaçların farkındalığını saymazsak

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir konuya değinmişsiniz, alışkanlığın verdiği bir kabullenme belki bu.Belki de doktorların yazdığı reçeteleri sadece onlar okuma yetisine sahip oldukları içindir.

    YanıtlaSil
  3. "Muadil ilaç" denen şey olsa gerek bu. Ayrıntıya girmeden kısaca etken maddesi aynı olan ilaçlar diyebiliriz. Yani doktorun verdiği ilaçtaki hangi madde kalbinize iyi gelecekse, eczanede önerilen ilaçlarda da o madde var.

    Bunun dışında eczacılar da gayet ilgileniyorlar hastalarla ama bütün hastalara tek başına yetişmek kolay olmasa gerek.

    Yakın bir arkadaşım eczacı, ondan gördüklerim bu şekilde.

    Ha bana sorarsanız, eczacılık gerekli bir meslek mi, hayır bence değil :)

    YanıtlaSil
  4. Sadece Türkiye pratiğine bakarsak mesleğini icra edemeyen kişiler üzerinden bin tane mesleği gereksiz sayabiliriz. Bu yaz canakkale"ye gittik ve orada ecza odası deliler koğuşu gibi, o sistemden iyi uygulama çıkamaz bu ayrı bundan bahsetmeyeceğim. Eczacılık sadece bizde salt reçeteyi ele tutuşturma olarak algılanıyor. Bu da eski eczacıların mesleğe saygısızlıklarından kaynaklanıyor. Eczanede durmayan hiç bir klinik bilgisi olmayan bitkisel karışım bile tavsiye edemeyen insanlar yüzünden eczacılık bakkallık olarak akla yerleşti. Bunun acısını yeni kuşak olarak çekmeye razıyım zamanla değisecegi icin. Ancak insanların da süpermarkette yapamadığı saygısızlığı "çok para kazandığımızı sandığı için" yapmaması lazım. Mesela hasta geliyor 2 lira farkı ondan bizim çaldığımızı düşünüyor. Markette 2 lira ödeneden çıkamazken. Veya hastaya muadil ilaç var diyorsun, onları apayrı şeyler sanıp onu kandırarak yanlış ilaç sattığımıza kanaat getiriyor. Aynı millet marankisiydi eraslanıydı türlü sihirbaza sahip çıkarken okulda vaka incelemiş yeni eczacılar doğal olarak şaşırıyor. Dediğim gibi zamanla degisecek -umarım- ve biz de aldığımız egitimi kullanırken cahil olduğu halde haklı olan o tipik yurdum insanlarını daha az görecegiz. -umarım-

    YanıtlaSil

Ayı Dağı - Andrew Krivak

Duvar'da dünyada tek sağ kalan kadının hikayesini okuduktan sonra Ayı Dağı'nda (dünyaya her ne olduysa artık) hayatta kalan iki kişi...