6 Nisan 2010 Salı

Özgür Yazılım ve Linux Günlerinin ardından

Geçen hafta bir otobüs dolusu öğrencimle birlikte Özgür Yazılım ve Linux Günlerine katıldık.

İlk gün kısa açılış konuşmalarının ardından Canonical'dan Matt Zimmerman Ubuntu'da işlerin nasıl yürüdüğü hakkında güzel bir sunum yaptı. En yaygın Linux dağıtımının böyle önemli bir ismini dinlemek çok iyi bir imkandı. Konuşmayı ben eğlenceli buldum ama çok tek düze konuştuğuyla ilgili eleştriler de duydum. Öğle arasından sonra Chris Stephenson'dan daha önce de benzerlerini dinlediğim oldukça neşeli bir sunum dinledim. Neden Java ilk dil olmamalı konusunda oldukça geçerli nedenlerden bahsetti. Ardından bir ara misafir olduğum "Kartaca'da Geyik Kültürü" semineri gerçekten çok geyikti, uzun süre dayanamadım. Aradan sonra Huzeyfe Önal'dan çok başarılı bir güvenlik semineri vardı, dinlemeyenler etkinliğin en etkili seminerlerinden birini kaçırdılar. Sonrasında konuşan Bakır Emre'yi dinlemeyi istememe rağmen mezun öğrencilerimle ve pek az görüşebildiğim arkadaşlarla çene çalmaya daldım.

İkinci gün google'dan Leslie Hawthorn ile başladı. Bir ara bizim kızlardan Pınar da sahneye çıktı. Güzeldi. Salon tamamen doluydu hatta ilave sandalyeler bile getirilmişti. Öğle arasından sonra BS2 salonunda Pardus oturumları vardı. İlk olarak Bahadır, Gökçen ve Gökmen nasıl geliştirici olunur hakkında konuştular. Klasik olarak tahrik edici sorular da soruldu, eğlenceliydi. Ardından ben özgür yazılım projelerine katkı vermenin ipuçları hakkında konuştum. Ben eğlendim, sıkıcı bir seminer olmadığı yönünde geri bildirimler aldım ;) Benden sonra Semen Cirit çoğu katılımcının çok işine yaracak bir sunum yaptı ama sanırım ne kadar önemli bir konu olduğunu seminerin isminden çok fazla insan anlayamadığından katılım fazla değildi. Son konuşma özgürlükiçin hakkındaydı ama onu da ben dinleyemedim.

Bir çok üniversiteden farklı grupların takım halinde bir özgür yazılıma nasıl katılabiliriz diye istekli olduğunu gördüm. Benim görebildiğim öğrencilerde bir heyecan var ama nereye yöneleceklerini bilemiyorlar. Zaten bunun için öğrenciler aslında ;) Keşke doğru yönlendirilebilseler.

Uzun zamandır göremediğim Pınar ve Mehtap'la görüşmek harikaydı. O kadar çok eski öğrencimi görüp konuşma fırsatı buldum ki sırf onlarla görüşmek için bile gidebilirdim İstanbula. Yeni öğrencilerim için de hem mezunlarla hem de geliştiricilerle tanışmak bulunmaz bir fırsattı, umarım yeterince iyi değerlendirmişlerdir.

Etkinlikle ilgili bir kaç küçük not yazıp bu girdiyi sonlandırayım:

  • LKD'nin şenliği ile Bilgi'nin freedays'in birleşmesi iyi olmuş bence. Hele şenlik çok kötü bir isimdi (bu etkinliğe bile hala şenlik diyoruz ağız alışkanlığıyla orası ayrı). Çalıştığı kurumdan 4 günlük bir şenliğe gittiği için izin isteyenler bilir bunu. Birleşmeden ortaya çıkan şey Freedays olmuş. Yine yurtdışından gelen önemli isimlerin konuştuğu, eskiden olduğu gibi bir salonu lkd'nin doldurduğu bir etkinlik oldu.
  • Katılımlar ancak bir salonu dolduracak kadardı. Bu konuda ne yapılabilir bilemiyorum. Bu kadarız herhalde.
  • Dinleyicilerin daha fazla katılımda bulunabileceği panel gibi oturumlar düzenlense iyi olabilirdi sanırım. Söyleyecek şeyi olan ama bir saat konuşamayacak olanları konuşturmak, onlardan faydalanmak açısından yararlı olurdu diye düşünüyorum.
  • Başka toplantılarda özgür yazılım yanında oduğunu söyleyen akademisyenlerden bu "hafif" toplantıya katılan olmadı. Benim görebildiğim kadarıyla Mustafa Akgül, Ethem Dermen ve benden başka üniversite personeli yoktu katılımcılar arasında. Gelmeyenleri çekmenin bir yolunu da bilmiyorum doğrusu.
  • Pardus ekibinin çok daha profesyonel bir masa hazırlatması lazım. Sunum çok önemli, bu hali amatör bir havada.
  • Etkinlik kesinlikle canlı yayınlanmalı. Gelemeyenler bari nette seyredebilsinler. Hele Zeitin oradayken neden yayın yaptırılmadı anlamadım ben. Kendilerine sorduğumda istekli olduklarını ama izin verilmediğini söylediler.
  • Kısa bir değerlendirme toplantısı olsaydı daha sonraki yıllar için geri bildirim alınmış olurdu.
  • İlk gün öğle yemeğinde taksimde şiş teklifini kaçırdığım için üzüldüm ;)
  • Basın yine yoktu, onları nasıl çekebiliriz bilemiyorum. 10 yıldır düzenli etkinlik yapıyoruz hala basını yanımıza çekemiyoruz. Herhalde basında bir şey var.
  • Bilgi üniversitesi ekibi bir takım olarak çok iyi çalıştı, organizasyonun bir eksiği yoktu. Emeği geçen herkese teşekkürler.

3 yorum:

  1. Objektif değerlendirmelerinizle yine bir Necdet Yücel klasiği yazmışsınız Hocam. Saygılar...

    YanıtlaSil
  2. Aşkolsun abi. Tamam daha doktor olamamış olabiliriz ama bizi akademisyenden saymıyor musun? Hacettepe Bilgisayar adına Hüseyin (yeni asistanlardan) biz vardık. :)

    -Kerem Erzurumlu

    YanıtlaSil
  3. Peki kendi konuşmak için gelmemiş olanlar diyeyim o zaman ;) İlla birşeyleri atlıyor insan.

    YanıtlaSil

Ayı Dağı - Andrew Krivak

Duvar'da dünyada tek sağ kalan kadının hikayesini okuduktan sonra Ayı Dağı'nda (dünyaya her ne olduysa artık) hayatta kalan iki kişi...