17 Ocak 2012 Salı

Bir şikayet hatırası

Zamanın birinde Çanakkale'de belediye otobüslerinden birinin şoförüyle tartışmıştım. O zamanlar daha bu mevzulara kafayı takmamayı öğrenememiş olduğumdan, işe gelir gelmez bu elemanı nereye şikayet edebileceğimi araştırdım. Kolayca bir şikayet telefonu (şimdi böyle bir ihtiyacı olanlar için numara 217 58 90 olmuş) buldum. O sinirle telefonun ucundaki arkadaşa durumu anlattım. Daha önce böyle bir şikayette bulunmamış olanlar için söyleyeyim; şikayette bulunanın kendi kimliğini de bildirmesi gerekiyor. Elbette sahte bir kimlik söylemek mümkün ama şikayetin sonucunu bildireceğiz dediklerinde, serde delikanlılık da olduğundan, kendi kimliğimi ve telefonumu verdim.

Aradan bir saat geçti geçmedi, ofisin telefonu çaldı. Arayan benim şikayet ettiğim otobüsün şoförüydü. "Biraz tartıştıysak ne var bunda birader" dedi. Tabi ben otobüste tartıştığım adamla telefonda da (bu elemana ceza verirlerse benim kapıma dayanır mı filan diye düşünmeden) tartıştım ama bu görüşmenin ardından belediyenin şikayet masasını tekrar arayıp "benim kimliğimi neden verdiniz ulan şikayet ettiğim adama" diye sordum. Telefondaki eleman durumun acayipliğini bile anlayamadı.

Sene 2012 ama memlekette hala hiç bir şey değişmediğini görmek pek acı.

2 yorum:

  1. Aynen hocam, otobüs şoförlerin bana karşı çok ön yargıları var. Malum engelli kart kullandığımdan, her kent karta bastığımda kimliği göstermek zorunda kalıyorum, bir gün yolda karşılaştığım bir şoför, bunun sadece Çanakkale'de olduğunu anlatıp durdu, diyor ki bindiğinde içimden geçenleri bil, vergileri de ödüyorum, dava açacağım falan diyordu, ben de çok kızgın olduğunu bildiğimden evet ile geçiştirdim. (Halbuki engelliler ile ilgili hiçbir şey bildiği yok. Üstelik İstanbul, İzmir ve Ankara hariç her yerde aynı) Neyse yine bir gün durakta tek başınayken karşıda o şoförün otobüsü geliyordu, baktı ki benden başka binecek kimse yok, durmadı yola devam etti. Şikayet edesim geldi ama vazgeçtim, uğraşmaya değmez!

    YanıtlaSil
  2. Hocam o da bişey mi ?. Sene 2010 ben evdeki interneti hiç kullanmadığımdan iptal ettirmek istedim. Telekomu aradım, orta yaş üzeri bir bayan çıktı telefona. Durumu anlattım ve internetimi iptal ettirmek istiyorum. Bayan dediki, bize faks çekmeniz gerekiyor. Dediği gibi yaptım faks çektim, ve sonra yine aradım, dediki faks gelmedi tekrar çek, tekrar çektim. ertesi gün yine aradım, bu seferde dedi ki Beyfendi bu iş faksla olmaz. buraya gelmeniz lazım. Dedimki abonelik işlerini her yerden yapıyorsunuz ama iş iptale gelince yapmıyorsunuz. Dediki Beyfendi bu iş böyle oluyor. Bu iş için nasıl izin alayım bana gülerler iş yerinde dedim. cumartesi gel dedi. cumartesi gittim bakırköy telekoma, fişimi aldım sıra bekledim 2 saat sonra sıra geledi. durumu anlattım adama adam dediki bu işi yapan memeur bugün burda yok, pazartesi gel iptal edelim. en baştan durumu adama anlattım. bakınız 3 defa faks çektim, olmadı, cumartesi gelin dediler geldim şimdide siz pazartesi gel diyorsunuz, sizin yaptığınız iptal işlemine zorluk çıkartmaktan başka bişey değil. Adam(memur)dediki ha şunu bileydin. Pazartesi oldu ve ben sadece interneti değil ev telefonumu da iptal ettirdim.

    YanıtlaSil

"Hayatımı yazsam roman olur": Annie Ernaux

Türkçedeki yedi romanında da kendi hayatından bölümleri anlatan bir yazarın diğerlerinin arasından sıyrılıp bu kadar tanınması ve ödüller ka...