14 Kasım 2012 Çarşamba

XVII. Türkiye'de İnternet Konferansının ardından

7-9 Kasım tarihlerinde Eskişehir'de Anadolu Üniversitesinde düzenlenen Türkiye'de İnternet Konferansının ilk iki gününe katıldım. Kısaca izlenimlerimi yazmak istiyorum.

Eskişehir hem kent olarak hem de üniversitesiyle çok etkileyici bir şehir olmuş. Eğitimini bilemem ama üniversite hayatına yeni başlayacak olsam tercihlerim arasına yazardım Anadolu Üniversitesini. Kampüsü ağaçlar arasında fazla yüksek olmayan binalardan oluşan pek güzel bir üniversite olarak göründü bana.

Konferansa gelince; benim bunca yıldır katıldıklarım arasında en az duyurulmuş olanı buydu herhalde. Kampüsün girişindeki görevliler bile konferanstan haberdar değildi. Konferansın yapıldığı binanın kapısındaki A3 afişi saymazsak kampüste veya şehirde hiç afiş görmedim ben. Facebook ve twitter adresleri ise hiç görmediğim kadar iyi yönetildiler. Hemen her salondan haberler yazıldı. Bence bu açıdan çok başarılı idiler. Duyuru çok az olunca şehrin katılımı çok sınırlı oldu. Hava da yağmurlu olduğundan katılım oldukça azdı maalesef.

Açılış konuşmaları genellikle çok sıkıcı olur ama ben çoğunlukla dinleyici olarak katılırım. Uzun ömrümde gördüğüm en gereksiz ve uzun açılış konuşmasını bu inet-tr'de dinledim desem yalan olmaz herhalde. Mustafa hocadan önce yarım saatten uzun süren bir açılış konuşması dinledik ama tarifi çok zor olduğundan ayrıntıya giremeyeceğim. Sabrı olanlar için büyük salondaki bütün sunumların videoları bu adresten yayınlanıyor.

Etkinliği canlı olarak yayınlamak katılamayanların en azından izlemesine yardımcı oldu ama ikinci bir perdeye #inettr2012 ile işaretlenen twitter mesajlarının yansıtılması etkileşimi de sağlayabilirdi. Kaç yıl önce yapılabilen şeyler çekinilmeden yapılmalı bence bu tip etkinliklerde.

LKD seminerlerine katılım son derece azdı. Bir elin parmakları kadar dinleyiciyle başladı veya bitti konuşmalar. İlgililere hitap edebildikten sonra az olmuş, çok olmuş farketmez elbette ama bir kaç ay sonra kariyer günlerine çağıracakları insanlar ayaklarına gelmişken koca üniversiteden bu kadar az öğrencinin gelmiş olmaması gerekirdi.

İkinci gün büyük salonda neredeyse bütün gün f@tih projesi konuşuldu. Onun da tamamı kaydedilmiş ve yukarıdaki bağlantıdan ulaşılabiliyor. Senin anladığın ne diye sorarsanız bir yıllık pilot çalışmanın öğrenime yönelik hiç bir ölçülmüş çıktısı yok. Sağlıkla ilgili de bir ölçüm yapılmamış. Tahtalar ve tabletler çalışıyormuş.

Bunların haricinde benim için konferans harikaydı. Sadece bu tip etkinliklerde görüşebildiğim arkadaşlarla görüştüm. Başka türlü tanışma, sohbet etme fırsatı bulamayacağım insanlarla tanıştım. Yerel organizasyon bizi çok iyi ağırladı. Aynı masada bulunmayı bile mutluluk saydığımız hocalarımızla iki dolu gün geçirdim.

Katılamayanlarla Antalya'da Akademik Bilişim Konferansında buluşmak üzere.

3 yorum:

  1. Hocam inet-tr'ların biraz kaderi böyle. Katılım nasıldı bilmiyorum ama benim katıldıklarımda (itü'nün başarılı organizasyonunu saymazsak) katılım ne yazık ki azdı. Biraz da o üniversitedeki bilgisayar ile ilgili bölümlerin en azından öğrencilerini ve o şehirdeki sektörü çekmesi lazım etkinliğe.
    inet-tr'ı bence istanbul'da yapmak lazım, ancak o zaman ciddi bir katılım sağlanıyor(du). Akademik Bilişim ise her yıl farklı bir şehirde oldukça başarılı gidiyor. Akademik Bilişim'de görüşmek üzere.

    YanıtlaSil
  2. 'katılım oldukça azdı' yazdım ama gözünden kaçmış herhalde hocam ;-)

    YanıtlaSil
  3. Tam iyi anlatamamışım. Katılım diğer senelere kıyasla nasıldı demek istemiştim, çünkü katılım geçtiğimiz senelerde de azdı. Katılım azlığı çok kötü, özellikle de internetin bu kadar kontrol altına alınmaya çalışıldığı bir zamanda ...

    YanıtlaSil

Ayı Dağı - Andrew Krivak

Duvar'da dünyada tek sağ kalan kadının hikayesini okuduktan sonra Ayı Dağı'nda (dünyaya her ne olduysa artık) hayatta kalan iki kişi...